candid - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
candid samimi adj.
  • And since I am in an excessively candid mood, I shall make a third point.
  • Ve aşırı samimi bir ruh hali içinde olduğum için üçüncü bir noktaya değineceğim.
  • I am also a candid friend of Israel.
  • Ben aynı zamanda İsrail'in samimi bir dostuyum.
  • So there I am, the candid friend to the State of Israel.
  • İşte ben, İsrail Devleti'nin samimi dostuyum.
Show More (11)
candid açık adj.
  • Mary was very candid in her interview.
  • Mary röportajında çok açık sözlüydü.
  • Tom was very candid in his interview.
  • Tom röportajında çok açık sözlüydü.
  • Tom is candid about his past.
  • Tom geçmişi konusunda çok açıktır.
Show More (1)
candid dürüst adj.
  • I wish to be candid with you.
  • Sana karşı dürüst olmak isterdim.
Show More (-2)