capital - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
capital sermaye n.
  • There are difficulties which we well know in obtaining private capital for initial investment in this area.
  • Bu alandaki ilk yatırımlar için özel sermaye temininde bildiğimiz güçlükler vardır.
  • We are against the state being used as a crutch for private capital.
  • Devletin özel sermaye için bir koltuk değneği olarak kullanılmasına karşıyız.
  • These funds could be provided by a unified tax on capital returns.
  • Bu fonlar sermaye getirileri üzerinden alınacak birleşik bir vergi ile sağlanabilir.
Show More (56)
capital başkent n.
  • In only two hours, heavy rainfall of more than 200 litres/m2 flooded the capital.
  • Sadece iki saat içerisinde 200 litre/m2'den fazla şiddetli yağış başkenti sular altında bıraktı.
  • On 12 August 2002, he was abducted in Makhachkala, the capital of Dagestan.
  • 12 Ağustos 2002'de Dağıstan'ın başkenti Mahaçkale'de kaçırıldı.
  • Well, first of all, a great many flights from the capitals to Strasbourg have been scrapped.
  • Öncelikle, başkentlerden Strazburg'a yapılan pek çok uçuş iptal edilmiştir.
Show More (38)