centre - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
centre merkez n.
  • This aim can best be achieved through the creation of centres for the dissemination of specialist knowledge.
  • Bu amaca en iyi şekilde, uzmanlık bilgisinin yaygınlaştırılmasına yönelik merkezlerin oluşturulmasıyla ulaşılabilir.
  • The centre will enhance surveillance.
  • Merkez gözetimi arttıracak.
  • I am delighted to say that education and sport are at the centre of everyone's daily concerns.
  • Eğitim ve sporun herkesin günlük kaygılarının merkezinde yer aldığını söylemekten mutluluk duyuyorum.
Show More (82)
centre odak n.
  • The EU's definitive borders have recently become the centre of debate.
  • AB'nin kesin sınırları son zamanlarda tartışmaların odağı haline geldi.
Show More (-2)