|
- Vladimir Putin is being received today with great ceremony by Gerhard Schröder.
- Vladimir Putin bugün Gerhard Schröder tarafından büyük bir törenle karşılanıyor.
- I do not wish to hold up the ceremony.
- Töreni geciktirmek istemiyorum.
- I believe that would be the icing on the cake to conclude that important ceremony.
- Bu önemli töreni tamamlamanın pastanın üzerindeki krema olacağına inanıyorum.
- It was a lovely ceremony.
- O güzel bir törendi.
- Will you take part in the ceremony?
- Törene katılacak mısın?
- The wedding ceremony was shorter than Tom expected it to be.
- Düğün töreni Tom'un beklediğinden daha kısa sürdü.
- He was present at the ceremony.
- O, törende hazır bulundu.
- He is fond of ceremony.
- Törenlere düşkündür.
- Tom was invited to the ribbon-cutting ceremony.
- Tom kurdele kesme törenine davet edildi.
- Tom loves ceremonies.
- Tom törenleri sever.
- The sacred ceremony was held in the magnificent temple.
- Muhteşem tapınakta kutsal tören düzenlendi.
- Tom doesn't want to take part in the ceremony.
- Tom törene katılmak istemiyor.
- Are you going to attend ceremony?
- Törene katılacak mısın?
- The present prime minister was not present at the ceremony.
- Şu anki başbakan törende yoktu.
- Buckingham Palace is a symbol of pomp and ceremony.
- Buckingham Sarayı ihtişam ve törenin sembolüdür.
- We're expecting a lot of people to attend the ceremony.
- Törene birçok insanın katılmasını bekliyoruz.
- He is a man who loves ceremonies.
- O, törenleri seven bir adam.
- I organized a marriage ceremony last month.
- Geçen ay bir evlilik töreni organize ettim.
- He is a man who loves ceremonies.
- Törenleri seven bir adam.
- Preparations for the ceremony are under way.
- Tören için hazırlıklar devam ediyor.
- My paternal grandmother enjoys tea ceremonies.
- Benim babaannem çay törenlerini seviyor.
- The tanker was launched after the ceremony.
- Tanker törenden sonra denize indirildi.
- The gym is used for the ceremony.
- Spor salonu tören için kullanılıyor.
- The ceremony was held in honor of the guest from China.
- Çin'den gelen misafirin onuruna, bir tören düzenlendi.
- The ceremony has ended.
- Tören sona erdi.
- The wedding ceremony will be held regardless of the weather.
- Düğün töreni hava koşullarından bağımsız olarak düzenlenecek.
- Tom officiated the ceremony.
- Tom töreni yönetti.
- The entrance ceremony will be held at 10 o'clock.
- Giriş töreni saat onda düzenlenecek.
- The wedding ceremony was shorter than Tom expected it to be.
- Düğün töreni Tom'un onun olmasını umduğundan daha kısaydı.
- I could not attend the ceremony.
- Törene katılamadım.
- They filmed the entire ceremony.
- Tüm töreni filme aldılar.
- The bride's father showed up late for the wedding ceremony.
- Gelinin babası düğün törenine geç geldi.
- The ceremony went off well.
- Tören iyi gitti.
- The ceremony was simple.
- Tören basitti.
- I organized a marriage ceremony last month.
- Geçen ay bir evlilik töreni düzenledim.
- No sooner had we entered the hall than the ceremony began.
- Salona girer girmez tören başladı.
- Prince John was buried with full ceremony.
- Prens John eksiksiz bir törenle toprağa verildi.
- We're expecting a lot of people to attend the ceremony.
- Birçok insanın törene katılmasını bekliyoruz.
- The ceremony was held in honor of the guest from China.
- Tören, Çin'den gelen konuğun onuruna gerçekleştirildi.
- Tom performed the ceremony.
- Tom töreni yaptı.
- The present prime minister was not present at the ceremony.
- Şimdiki başbakan törende bulunmadı.
- We agreed it would be a small ceremony.
- Bunun küçük bir tören olması konusunda anlaştık.
- The ceremony took place in the afternoon.
- Tören öğleden sonra gerçekleşti.
- Tom didn't attend the ceremony.
- Tom törene katılmadı.
- Tom performed the ceremony.
- Tom töreni gerçekleştirdi.
- The gym is used for the ceremony.
- Spor salonu, tören için kullanıldı.
- Less than a week after the matriculation ceremony, Tom already had a hundred friends.
- Mezuniyet töreninin üzerinden bir hafta geçmeden Tom'un yüz arkadaşı olmuştu bile.
- Quite a few people were invited to the ceremony.
- Törene epeyce insan davet edildi.
- It was a very traditional ceremony.
- Çok geleneksel bir törendi.
- I'm going to be singing a cappella at a friend's wedding ceremony.
- Bir arkadaşımın düğün töreninde akapella söyleyeceğim.
- Will you take part in the ceremony?
- Törene katılacak mısınız?
- Thousands of candles illuminated the church during the ceremony.
- Tören sırasında binlerce mum kiliseyi aydınlattı.
- Prince John was buried with full ceremony.
- Prens John büyük bir törenle gömüldü.
- It was a beautiful wedding ceremony.
- O güzel bir düğün töreniydi.
- It was a beautiful wedding ceremony.
- Çok güzel bir düğün töreniydi.
- He attended many ceremonies.
- O birçok törene katıldı.
- The bad weather marred the ceremony.
- Kötü hava törene bozdu.
- Are you going to attend ceremony?
- Törene katılacak mısınız?
- He loves ceremonies.
- O, törenleri seviyor.
- The tanker was launched after the ceremony.
- Tanker törenin ardından suya indirildi.
- The entrance ceremony will be held at 10 o'clock.
- Giriş töreni saat 10'da yapılacak.
- The bad weather marred the ceremony.
- Kötü hava törene gölge düşürdü.
- The ceremony began with his speech.
- Tören onun konuşmasıyla başladı.
- They filmed the entire ceremony.
- Onlar tüm töreni filme çektiler.
- Quite a few people were invited to the ceremony.
- Törene epeyce kişi davet edilmişti.
- He attended many ceremonies.
- Birçok törene katıldı.
- I could not attend the ceremony.
- Ben törene katılamadım.
- The ceremony was impressive.
- Tören etkileyiciydi.
- He is a man who is fond of ceremony.
- Törene düşkün bir adamdır.
- The sacred ceremony was held in the magnificent temple.
- Kutsal tören görkemli bir tapınakta yapıldı.
- The ceremony will take place tomorrow.
- Tören yarın gerçekleşecek.
- He loves ceremonies.
- Törenleri sever.
- The ceremony went off well.
- Tören iyi geçti.
- He was present at the ceremony.
- Törende hazır bulundu.
- The vice-president attended the ceremony on behalf of the president.
- Törene Başkan adına Başkan Yardımcısı katıldı.
- I don't want to participate in the ceremony.
- Törene katılmak istemiyorum.
- The bride and groom kissed when the ceremony ended.
- Gelin ve damat tören sona erdiğinde öpüştüler.
- No sooner had I entered the hall than the ceremony began.
- Salona girer girmez tören başladı.
- The ceremony was recorded.
- Tören kaydedildi.
- It was a lovely ceremony.
- Çok güzel bir törendi.
- Tom has attended many ceremonies.
- Tom birçok törene katıldı.
- I held a wedding ceremony last month.
- Geçen ay bir düğün töreni düzenledim.
- Buckingham Palace is a symbol of pomp and ceremony.
- Buckingham Sarayı, ihtişam ve tören simgesidir.
- He is a man who is fond of ceremony.
- O, törene düşkün bir adamdır.
- The vice-president attended the ceremony on behalf of the president.
- Başkan yardımcısı törene başkan adına katıldı.
- The ceremony was very impressive.
- Tören çok etkileyiciydi.
- We agreed it would be a small ceremony.
- Küçük bir tören olacağı konusunda anlaşmıştık.
- The wedding ceremony will be held regardless of the weather.
- Düğün töreni hava nasıl olursa olsun yapılacak.
- Emily is very interested in tea ceremony and flower arrangement.
- Emily, çay töreni ve çiçek düzenlemesi ile çok ilgileniyor.
- You'll have to attend the ceremony whether you are free or busy.
- Boş olsan da meşgul olsan da törene katılmak zorunda kalacaksın.
Show More (87)
|
