|
- Why is there no budget for economic and social measures to compensate for the effects of the reform?
- Reformun etkilerini telafi edecek ekonomik ve sosyal tedbirler için neden bütçe ayrılmıyor?
- It is particularly important for them that we offer more training opportunities to compensate for language difficulties.
- Dil zorluklarını telafi etmek için daha fazla eğitim fırsatı sunmamız onlar için özellikle önemlidir.
- The savings created by vaccination should be used to compensate for these incidental costs.
- Aşılamanın yarattığı tasarruf, bu arızi maliyetleri telafi etmek için kullanılmalıdır.
- To a lesser extent, we should also compensate for the deficit as regards internal communication and information.
- İç iletişim ve bilgilendirme konusundaki açığı da daha az ölçüde telafi etmeliyiz.
- Should we put up with greater budgetary deficits to compensate for the euro?
- Euro'yu telafi etmek için daha fazla bütçe açığına katlanmalı mıyız?
- The limited increases in efficiency in the sector are too small to compensate for the new levies.
- Sektördeki sınırlı verimlilik artışları, yeni vergileri telafi etmek için çok küçüktür.
- Nonetheless, ionisation must not, of course, be used to compensate for negligence with regard to hygiene.
- Bununla birlikte iyonizasyon elbette hijyen konusundaki ihmali telafi etmek için kullanılmamalıdır.
- We cannot expect aid for rural development, with all its restrictions, to compensate for these defects.
- Tüm kısıtlamalarıyla birlikte kırsal kalkınmaya yönelik yardımların bu kusurları telafi etmesini bekleyemeyiz.
- Expensive meals can't compensate for lack of sleep.
- Pahalı yemekler uyku eksikliğini telafi edemez.
- Expensive meals can't compensate for lack of sleep.
- Pahalı menüler uykusuzluğu telafi edemez.
- Who will compensate for the loss?
- Kaybı kim telafi edecek?
- To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him.
- Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
- In order to compensate for the country's aging population, the government has decided to take steps to significantly increase birth and immigration rates.
- Ülkenin yaşlanan nüfusunu telafi etmek için hükümet doğum ve göç oranlarını önemli ölçüde artıracak adımlar atmaya karar verdi.
- To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him.
- Hastanedeki tatsız deneyimlerini telafi etmek için, Tom kendisi için iyi olandan biraz daha fazlasını içti.
- In order to compensate for the country's aging population, the government has decided to take steps to significantly increase birth and immigration rates.
- Ülkenin yaşlanan nüfusunu telafi etmek için, hükümet doğum ve göç oranlarını önemli ölçüde artırmak için adımlar atmaya karar verdi.
- To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him.
- Hastanedeki tatsız deneyimleri telafi etmek için, Tom onun için faydalı olandan biraz daha fazla içti.
- To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him.
- Tom, hastanedeki tatsız deneyimlerini telafi etmek için kendisine iyi gelenden biraz daha fazla içti.
Show More (14)
|
