conciliate - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
conciliate uzlaştırmak v.
  • Regarding this one, this conciliated text is in my view a bad compromise on a bad directive.
  • Buna ilişkin olarak bu uzlaştırılmış metin bana göre kötü bir direktif üzerinde kötü bir uzlaşmadır.
Show More (-2)