deal in - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
deal in ticareti yapmak v.
  • He's an ivory dealer dealing in black market animals.
  • O, karaborsa hayvan ticareti yapan bir fildişi tüccarı.
  • Word is she deals in black-market software and hardware.
  • Söylentilere göre karaborsa yazılım ve donanım ticareti yapıyormuş.
  • Especially for anyone who deals in black market weapons.
  • Özellikle de karaborsa silah ticareti yapanlar için.
Show More (15)
deal in alıp satmak v.
  • We deal in silk goods.
  • İpek ürün alıp satıyoruz.
Show More (-2)