|
- A 2016 Department of Defense report found that nearly three-quarters of young Americans are unfit to serve in America’s military.
- Savunma Bakanlığı'nın 2016 tarihli bir raporuna göre genç Amerikalıların neredeyse dörtte üçü Amerikan ordusunda görev yapmaya uygun değil.
- He's playing a tower defense game.
- Kule savunma oyunu oynuyor.
- Our football team has a good defense.
- Futbol takımımızın iyi bir savunması var.
- The most effective defense is offense.
- En etkili savunma hücumdur.
- The most effective defense is offense.
- En etkili savunma taarruzdur.
- He did not want such a defense.
- O, böyle bir savunma istemedi.
- The defense has requested bail.
- Savunma kefalet talep etti.
- Tom came to my defense.
- Tom beni savunmaya geldi.
- A considerable amount of money was appropriated for the national defense.
- Ulusal savunma için önemli miktarda para tahsis edildi.
- Why was the Japan Defense Agency upgraded to the Japanese Ministry of Defense?
- Japonya Savunma Ajansı neden Japon Savunma Bakanlığı'na yükseltildi?
- That's no defense.
- Bu savunma değil.
- The outlook for planning the defense is grim.
- Savunmanın planlanması için görünüm acımasız.
- In chess, harmonious coordination of attack and defense forces is of utmost importance.
- Satrançta, saldırı ve savunma güçlerinin uyumlu koordinasyonu son derece önemlidir.
- Layla's only defense against the dingos was a handgun.
- Leyla'nın dingolara karşı tek savunması bir tabancaydı.
- Tom came to my defense.
- Tom benim savunmam için geldi.
- Why was the Japan Defense Agency upgraded to the Japanese Ministry of Defense?
- Neden Japonya Savunma Ajansı Japon Savunma Bakanlığı'na yükseltildi?
- The best defense is a good offense.
- En iyi savunma, iyi bir hücumdur.
- Sami hired a good defense team.
- Sami iyi bir savunma ekibi tuttu.
- I play better on defense.
- Savunmada daha iyi oynuyorum.
- Running was my only defense.
- Kaçmak tek savunmamdı.
- He is not only a good batter but also a wonderful defense.
- Sadece iyi bir vurucu değil, aynı zamanda harika bir savunmacıdır.
- Karate is an art of unarmed defense.
- Karate silahsız bir savunma sanatıdır.
- What do you have to say in your defense?
- Kendini savunmak için ne söyleyeceksin?
- He did not want such a defense.
- Böyle bir savunma istemedi.
- He opened the chess game with a modern defense.
- O modern bir savunmayla satranç oyununu açtı.
- The best defense is a good offense.
- En iyi savunma iyi bir saldırıdır.
- I play better on defense.
- Savunmada daha iyi oynarım.
- Our soccer team has a good defense.
- Futbol takımımızın iyi bir savunması var.
- Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
- Birçok kişi savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini zayıflatacağından korkuyor.
- He contends that nuclear weapons are necessary for national defense.
- Nükleer silahların ulusal savunma için gerekli olduğunu iddia ediyor.
- The outlook for planning the defense is grim.
- Savunmayı planlamak için görünüm acımasızdır.
- That's no defense.
- O savunma değil.
- Fadil's defense team made a surprise move.
- Fadıl'ın savunma ekibi sürpriz bir hamle yaptı.
- Sami's defense strategy worked.
- Sami'nin savunma stratejisi işe yaradı.
- The defense rests.
- Savunma dinleniyor.
- When I was helpless, no one came to my defense.
- Çaresiz kaldığımda kimse beni savunmaya gelmedi.
- In chess, harmonious coordination of attack and defense forces is of utmost importance.
- Satrançta, atağın düzenli koordinasyonu ve savunma güçleri son derece önemlidir.
- He contends that nuclear weapons are necessary for national defense.
- O, nükleer silahların ulusal savunma için gerekli olduğunu iddia ediyor.
- The defense of the master thesis is just happening next month.
- Yüksek lisans tezinin savunması hemen gelecek ay yapılacak.
- Running was my only defense.
- Koşu benim tek savunmamdı.
- No one spoke up in his defense.
- Kimse onu savunmak için konuşmadı.
- There is no defense against an unexpected attack.
- Beklenmedik bir saldırıya karşı savunma yoktur.
- He led the defense of Ostyn castle, besieged by the Teutonic knights.
- Töton şövalyeleri tarafından kuşatılan Ostyn kalesinin savunmasını yönetti.
- In American football the defense has a specific job.
- Amerikan futbolunda savunmanın özel bir görevi vardır.
- Attack is the best form of defense.
- Saldırı en iyi savunma şeklidir.
- The defense has requested bail.
- Savunma kefalet istedi.
- Layla's only defense against the dingos was a handgun.
- Layla'nın dingolara karşı yegane savunması bir tabancaydı.
- He opened the chess game with a modern defense.
- Satranç oyununu modern bir savunmayla açtı.
- Attack is the best defense.
- Saldırı en iyi savunmadır.
- Sami's defense proclaimed his innocence.
- Sami'nin savunması masumiyetini ilan etti.
Show More (47)
|
