|
- It took me about two and a half hours to dig a hole one meter in diameter and two meters in depth.
- Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık 2.5 saatimi aldı.
- They're digging a hole.
- Bir çukur kazıyorlar.
- Tom and Mary are digging a hole.
- Tom ve Mary bir çukur kazıyorlar.
- We dug a hole in the ground.
- Yerde bir çukur kazdık.
- Tom dug a hole.
- Tom bir çukur kazdı.
- Tom dug a hole in the backyard.
- Tom arka bahçede bir çukur kazdı.
- Tom dug a hole in his front yard.
- Tom ön bahçesinde bir çukur kazdı.
- Tom dug a hole in his backyard with the shovel Mary had given him.
- Tom, Mary'nin verdiği kürekle arka bahçesinde bir çukur kazdı.
- Tom dug a hole in his backyard.
- Tom arka bahçesinde bir çukur kazdı.
- Tom dug a hole with a pick and a shovel.
- Tom kazma ve kürekle bir çukur kazdı.
- I want you to dig a hole.
- Ben bir çukur kazmanı istiyorum.
- It took me about two and a half hours to dig a hole one meter in diameter and two meters in depth.
- Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık iki buçuk saatimi aldı.
- Tom is digging a hole, isn't he?
- Tom bir çukur kazıyor, değil mi?
- Tom dug a hole in the sand.
- Tom kumda bir çukur kazdı.
- The dog was digging a hole.
- Köpek bir çukur kazıyordu.
- I want you to dig a hole.
- Bir çukur kazmanı istiyorum.
- I dug a hole.
- Bir çukur kazdım.
- I'm digging a hole.
- Bir çukur kazıyorum.
- He dug a hole in the sand.
- Kumda bir çukur kazdı.
- He dug a hole in the garden.
- O, bahçede bir çukur kazdı.
- The farmer dug a hole so he could plant a tree.
- Çiftçi ağaç dikebilmek için bir çukur kazdı.
- Tom dug a hole in the sand.
- Tom kumun üzerinde bir çukur kazdı.
- He dug a hole.
- O bir çukur kazdı.
- Tom is digging a hole.
- Tom bir çukur kazıyor.
- Tom dug a hole in his backyard with the shovel Mary had given him.
- Tom, Mary'nin ona verdiği kürekle arka bahçesinde bir çukur kazdı.
- Have you ever dug a hole as deep as this one?
- Sen hiç bunun kadar derin bir çukur kazdın mı?
- The small dog dug a hole and buried his food in it.
- Küçük köpek bir çukur kazdı ve yiyeceğini içine gömdü.
- Don't dig a hole for others, let them dig it themselves.
- Başkaları için çukur kazmayın, bırakın kendileri kazsınlar.
- Have you ever dug a hole as deep as this one?
- Hiç bu kadar derin bir çukur kazdınız mı?
- We dug a hole in the ground.
- Yere bir çukur kazdık.
- The prisoner dug a hole under the prison wall.
- Mahkum hapishane duvarının altına bir çukur kazdı.
- Tom dug a hole in the backyard.
- Tom arka bahçesinde bir çukur kazdı.
- He dug a hole in the garden.
- Bahçede bir çukur kazdı.
- She dug a hole.
- Bir çukur kazdı.
- Dig a hole here and put the gold pieces into it.
- Buraya bir çukur kazın ve altınları içine koyun.
- The small dog dug a hole and buried his food in it.
- Küçük köpek bir çukur kazdı ve yiyeceğini onun içine gömdü.
- He dug a hole.
- Bir çukur kazdı.
- The farmer dug a hole so he could plant a tree.
- Çiftçi, bir ağaç dikebilmek için bir çukur kazdı.
- They're digging a hole.
- Onlar çukur kazıyorlar.
Show More (36)
|