|
- Tom's roommate often leaves dirty dishes in the sink.
- Tom'un oda arkadaşı kirli bulaşıkları sık sık lavaboya bırakır.
- I often leave dirty dishes in the sink.
- Genellikle lavaboda kirli bulaşık bırakıyorum.
- She put the dirty dishes in the sink.
- Kirli bulaşıkları lavaboya koydu.
- The kitchen sink was full of dirty dishes.
- Mutfak lavabosu kirli bulaşıklarla doluydu.
- Tom carried the dirty dishes into the kitchen.
- Tom kirli bulaşıkları mutfağa taşıdı.
- Tom always leaves dirty dishes in the sink.
- Tom her zaman kirli bulaşıkları lavaboya bırakır.
- Tom often leaves dirty dishes in the sink.
- Tom sık sık kirli bulaşıkları lavaboda bırakır.
- Tom always leaves dirty dishes in the sink.
- Tom kirli bulaşıkları hep lavaboda bırakır.
- Tom usually lets dirty dishes pile up for a week, then he washes them.
- Tom genellikle kirli bulaşıkların bir hafta boyunca birikmesine izin verir, sonra onları yıkar.
- I often leave dirty dishes in the sink.
- Sıklıkla kirli bulaşıkları lavaboda bırakırım.
- Tom put the dirty dishes in the sink.
- Tom kirli bulaşıkları lavaboya koydu.
- Tom put the dirty dishes in the sink.
- Tom bulaşıkları lavaboya koydu.
- Tom hadn't washed dishes in a week, so the sink was full of dirty dishes.
- Tom bir haftadır bulaşık yıkamamıştı, bu yüzden lavabo kirli bulaşıklarla doluydu.
- Tom put the dirty dishes in the kitchen sink.
- Tom kirli bulaşıkları mutfak lavabosuna koydu.
- Tom's roommate often leaves dirty dishes in the sink.
- Tom'un oda arkadaşı sık sık kirli bulaşıkları lavaboda bırakıyor.
Show More (12)
|