|
- This was, after all, one of the causes of the downfall of the last Commission.
- Sonuçta bu, son Komisyonun çöküşünün nedenlerinden biriydi.
- It was this practice which led to the Commission's downfall.
- Komisyon'un çöküşüne yol açan da bu uygulamaydı.
- Reality will be your downfall.
- Gerçeklik sizin çöküşünüz olacak.
- It was this practice which led to the Commission’s downfall.
- Komisyon'un çöküşüne yol açan da bu uygulama olmuştur.
- The downfall is inevitable.
- Çöküş kaçınılmazdır.
- His arrogance led to his downfall.
- Küstahlığı onun çöküşüne yol açtı.
- Arrogance leads to a person's downfall.
- Kibir insanın çöküşüne neden olur.
- His love for indigenous Mexican art became his downfall.
- Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.
- His arrogance led to his downfall.
- Kibri çöküşüne neden oldu.
- The downfall is inevitable.
- Çöküş kaçınılmaz.
- Arrogance leads to a person's downfall.
- Kibir bir kişinin çöküşüne yol açar.
- His love for indigenous Mexican art became his downfall.
- Yerli Meksika sanatına olan sevgisi onun çöküşü oldu.
- When he was at the acme of his career, a scandal brought about his downfall.
- Kariyerinin zirvesindeyken, bir skandal onun çöküşüne neden oldu.
Show More (10)
|
