|
- Finally, the older employee too is still given too little consideration.
- Son olarak, yaşlı çalışanlar da hala çok az dikkate alınmaktadır.
- Consequently, decisions must take into account the opinions of employee representatives.
- Sonuç olarak, kararlar çalışan temsilcilerinin görüşlerini dikkate almalıdır.
- Employee participation in the Lisbon sense means more than that!
- Lizbon anlamında çalışan katılımı bundan daha fazlasını ifade ediyor!
- It is no longer enough to react after the employee has complained.
- Çalışan şikayet ettikten sonra tepki vermek artık yeterli değildir.
- No employee of the agency was involved in the fraud.
- Kurumun hiçbir çalışanı dolandırıcılık olayına karışmadı.
- It does not, however, provide an EU definition of an employee, which is left to national employment legislation.
- Bununla birlikte ulusal istihdam mevzuatına bırakılan bir AB çalışan tanımı sağlamamaktadır.
- Employee participation must not be just a theory.
- Çalışanların katılımı sadece bir teori olmamalıdır.
- Also, we had difficulties with the Council on employee rights to information.
- Ayrıca, çalışanların bilgi edinme hakları konusunda Konsey ile zorluklar yaşadık.
- Under the arrangements governing the European limited liability company, employee representatives will not be elected.
- Avrupa limited şirketini yöneten düzenlemeler uyarınca çalışan temsilcileri seçilmeyecektir.
- The new labour market should not be open just to small, special groups; it must be open to every employee in Europe.
- Yeni işgücü piyasası sadece küçük, özel gruplara açık olmamalı; Avrupa'daki her çalışana açık olmalıdır.
- That was from an employee at UNICE, the employers' federation.
- Bunu söyleyen işveren federasyonu UNICE'in bir çalışanıydı.
- The question was raised of including compensation if the employee is made redundant.
- Çalışanın işten çıkarılması durumunda tazminatın dahil edilmesi sorusu gündeme geldi.
- Also, we had difficulties with the Council on employee rights to information.
- Ayrıca, çalışanların bilgi edinme hakları konusunda Konsey ile sorunlar yaşadık.
- The Reverend Owen seems to meet all the criteria for being an employee.
- Papaz Owen bir çalışan olmak için tüm kriterleri karşılıyor gibi görünüyor.
- The obscene graffiti were removed by a city employee.
- Müstehcen grafitiler bir belediye çalışanı tarafından kaldırıldı.
- Sami started flirting with a female employee in the prison.
- Sami hapishanedeki bir kadın çalışanla flört etmeye başladı.
- For the new year, Liu's company gives every employee a bag of flour.
- Yeni Yılda, Liu'nun şirketi her çalışanına bir torba un verir.
- The new employee locked herself in the freezer.
- Yeni çalışan kendini dondurucuya kilitledi.
- Tom accused the employee of stealing.
- Tom çalışanı hırsızlıkla suçladı.
- They consider him a highly qualified employee.
- Onu hayli nitelikli bir çalışan olarak düşünüyorlar.
- She's not a regular employee of this company.
- O bu şirketin düzenli bir çalışanı değil.
- She's not a full-time employee of this company.
- Bu şirketin tam zamanlı çalışanı değil.
- They consider him their best employee.
- Onu en iyi çalışanları olarak görüyorlar.
- He is considered to be a highly qualified employee.
- Yüksek nitelikli bir çalışan olduğu düşünülüyor.
- Sami started flirting with a female employee in the prison.
- Sami cezaevinde bir kadın çalışanla flört etmeye başladı.
- Tom is our employee.
- Tom bizim çalışanımız.
- Sami was a state employee.
- Sami bir devlet çalışanıydı.
- Watch the employee.
- Çalışanı izle.
- The obscene graffiti were removed by a city employee.
- Müstehcen duvar yazısı bir şehir çalışanı tarafından çıkarıldı.
- Watch the employee.
- Çalışanı izleyin.
- Tom is our employee.
- Tom bizim çalışanımızdır.
- The small thug beat up the convenience store employee.
- Küçük haydut, market çalışanını dövdü.
- The outraged employee resigned at once.
- Öfkeli çalışan hemen istifa etti.
- For the new year, Liu's company gives every employee a bag of flour.
- Liu'nun şirketi yeni yılda her çalışanına bir torba un veriyor.
- Do you ask every new employee that question?
- Her yeni çalışana bu soruyu soruyor musun?
- You're a good employee.
- Sen iyi bir çalışansın.
- Every employee is supposed to keep his own vehicle in perfect condition.
- Her çalışan kendi aracını mükemmel durumda tutmakla yükümlüdür.
- Tom was a railway employee.
- Tom bir demiryolu çalışanıydı.
- Each employee is entitled to a two week paid vacation per year.
- Her çalışanın yılda iki hafta ücretli tatil hakkı vardır.
- Tom is a good employee.
- Tom iyi bir çalışandır.
- Employee referral programs are gaining in popularity.
- Çalışan tavsiye programları popülerlik kazanıyor.
- He apologized to the employee.
- Çalışandan özür diledi.
- She's not a full-time employee of this company.
- O bu şirketin tam zamanlı çalışanı değil.
- Tom tried to make sure that every employee was treated with respect.
- Tom her çalışana saygılı davranıldığından emin olmaya çalıştı.
- Do you ask every new employee that question?
- O soruyu her yeni çalışana soruyor musun?
- The small thug beat up the convenience store employee.
- Küçük haydut market çalışanını dövdü.
- They consider him a highly qualified employee.
- Onu yüksek nitelikli bir çalışan olarak görüyorlar.
- The convenience store employee chased the thief and was stabbed to death.
- Market çalışanı hırsızı kovaladı ve bıçaklanarak öldürüldü.
- Tom is an employee.
- Tom bir çalışandır.
- That employee can neither write nor read.
- O çalışan yazamaz ve okuyamaz.
- We think a disgruntled employee was the one who planted the bomb.
- Bombayı yerleştirenin hoşnutsuz bir çalışan olduğunu düşünüyoruz.
- I was employee of the year for three years.
- Üç sene boyunca yılın çalışanı bendim.
- He accused the employee of stealing.
- Çalışanı hırsızlıkla suçladı.
- Every boss has his or her favorite employee.
- Her patronun en sevdiği çalışanı vardır.
- I was employee of the year for three years.
- Üç yıldır yılın çalışanıydım.
- Every employee is supposed to keep his own vehicle in perfect condition.
- Her çalışanın kendi aracını mükemmel şekilde tutması gerekiyor.
- Tom is the best employee we've ever had.
- Tom şimdiye kadar sahip olduğumuz en iyi çalışan.
- He is considered to be a highly qualified employee.
- O hayli nitelikli bir çalışan olarak düşünülüyor.
- On June 18 at the Niigata city aquarium, 7000 fish died because of a mistake by an employee.
- 18 Haziran'da Niigata şehir akvaryumunda, bir çalışanın yaptığı hata yüzünden 7000 balık öldü.
Show More (56)
|