entry - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
entry giriş n.
  • We have to recognise that both Parliament and peoples will need to ratify entry.
  • Hem Parlamentonun hem de halkların girişi onaylaması gerekeceğini kabul etmeliyiz.
  • Our producers are also concerned about the prospect of duty-free entry from the 48 least-developed countries.
  • Üreticilerimiz ayrıca en az gelişmiş 48 ülkeden gümrüksüz giriş olasılığı konusunda da endişe duymaktadır.
  • The Commission is not a closing entry; it is necessary for a smooth enlargement process.
  • Komisyon kapanan bir giriş değildir; sorunsuz bir genişleme süreci için gereklidir.
Show More (41)
entry girme n.
  • I voted for the entry of Romania into the European Union.
  • Romanya'nın Avrupa Birliği'ne girmesi yönünde oy kullandım.
  • I would add that Ireland has just voted to allow the entry of applicant countries into the EU.
  • İrlanda'nın başvuru sahibi ülkelerin AB'ye girmesine izin verilmesi yönünde oy kullandığını da eklemek isterim.
  • Entry of an alert in the SIS actually falls within the competence of the Member States.
  • Bir uyarının Schengen Bilgi Sistemi'ne girilmesi aslında Üye Devletlerin yetkisi dahilindedir.
Show More (7)
entry katılma n.
  • Their entry into CAMELAR gives this international organisation control of 98% of the world trade in Dissostichus.
  • CAMELAR'a katılmaları, bu uluslararası örgüte dünya Dissostichus ticaretinin %98'inin kontrolünü veriyor.
  • Mr Imbeni's entry into the ranks of expounders of explanations of vote.
  • Bay Imbeni'nin oy açıklamalarının açıklayıcıları arasına katılması.
  • Their entry into CAMELAR gives this international organisation control of 98% of the world trade in Dissostichus.
  • CAMELAR'a katılmaları, bu uluslararası örgüte dünya Dissostichus ticaretinin %98'inin kontrolünü vermektedir.
Show More (0)
entry girdi n.
  • Each entry begins with a bus, device and function number.
  • Her girdi bir veri yolu, cihaz ve fonksiyon numarasıyla başlar.
  • I've updated the blog entry.
  • Blog girdisini güncelledim.
  • Entry of pool is prohibited.
  • Havuza girmek yasaktır.
Show More (0)
entry giriş izni n.
  • I would add that Ireland has just voted to allow the entry of applicant countries into the EU.
  • İrlanda'nın başvuruda bulunan ülkelerin AB'ye girişine izin verilmesi yönünde oy kullandığını da eklemek isterim.
  • Tom was denied entry.
  • Tom'un girişine izin verilmedi.
Show More (-1)
entry madde n.
  • He loves writing entries for Wikipedia.
  • Vikipedi'ye madde yazmayı sever.
Show More (-2)