faculty - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
faculty meleke n.
  • Plainly, we are allowing our divisions to stunt our intellectual faculties.
  • Açıkçası, bölünmelerimizin entelektüel melekelerimizi köreltmesine izin veriyoruz.
  • Plainly, we are allowing our divisions to stunt our intellectual faculties.
  • Açıkçası bölünmelerimizin entelektüel melekelerimizi köreltmesine izin veriyoruz.
  • Despite this, his intellectual faculties remain completely intact.
  • Buna rağmen akli melekeleri kesinlikle zarar görmemiş.
Show More (0)
faculty fakülte n.
  • He was at a loss as to which faculty to choose.
  • Hangi fakülteyi seçeceğini şaşırdı.
  • Many university faculty dislike the university president.
  • Birçok üniversite fakültesi üniversite başkanından hoşlanmaz.
  • Students may not enter the faculty lounge.
  • Öğrenciler fakülte salonuna giremez.
Show More (0)
faculty yeti n.
  • Man is different from animals in that he has the faculty of speech.
  • İnsan, konuşma yetisine sahip olmasıyla hayvanlardan farklıdır.
Show More (-2)
faculty öğretim üyeleri (üniversitenin) n.
  • Many university faculty dislike the university president.
  • Birçok üniversite öğretim üyesi rektörden hoşlanmıyor.
Show More (-2)