1 |
fall behind |
geride kalmak |
v. |
|
- However, we are still falling behind competitively.
- Ancak yine de rekabet açısından geride kalıyoruz.
- I tried to keep up with them, but eventually I fell behind.
- Onlara ayak uydurmaya çalıştım ama sonunda geride kaldım.
- American students are falling behind in math.
- Amerikalı öğrenciler matematikte geride kalıyor.
- He fell behind in his work.
- O, işinde geride kaldı.
- Tom fell behind.
- Tom geride kaldı.
- I tried to keep up with them, but eventually I fell behind.
- Onlara yetişmeye çalıştım ama sonunda geride kaldım.
- He fell behind in his English class.
- İngilizce dersinde geride kaldı.
Show More (4)
|
2 |
fall behind |
gerisinde kalmak |
v. |
|
- I fall behind him in this respect.
- Bu konuda onun gerisinde kalıyorum.
- I don't want to fall behind my class.
- Sınıfımın gerisinde kalmak istemiyorum.
- Don't fall behind other companies!
- Diğer şirketlerin gerisinde kalmayın!
- Construction has fallen behind schedule.
- İnşaat, programın gerisinde kaldı.
Show More (1)
|
3 |
fall behind |
geri kalmak |
v. |
|
- Tom has fallen behind in his work.
- Tom işinden geri kaldı.
- Tom fell behind.
- Tom geri kaldı.
- Tom has fallen behind in his work.
- Tom işinde geri kaldı.
- He fell behind in his work.
- İşinden geri kaldı.
Show More (1)
|
4 |
fall behind |
derslerden geri kalmak |
v. |
|
- He fell behind in his English class.
- İngilizce dersinden geri kaldı.
- Chris risks falling behind in the science class.
- Chris fen dersinden geri kalma riskiyle karşı karşıya.
Show More (-1)
|
5 |
fall behind |
geriye düşmek |
v. |
|
- Chris risks falling behind in the science class.
- Chris fen dersinde geriye düşme riskinde.
Show More (-2)
|
6 |
fall behind |
yetersiz kalmak |
v. |
|
- American students are falling behind in math.
- Amerikalı öğrenciler matematikte yetersiz kalıyor.
Show More (-2)
|