|
- These proposals are flawed and will not achieve the aim of sustainable development.
- Bu teklifler kusurludur ve sürdürülebilir kalkınma amacına ulaşmayacaktır.
- The present situation is a flawed and inequitable market.
- Mevcut durum kusurlu ve adaletsiz bir pazardır.
- The report is so flawed that it cannot be supported.
- Rapor desteklenemeyecek kadar kusurludur.
- I believe it to be highly selective and deeply flawed.
- Bunun son derece seçici ve derin kusurlu olduğuna inanıyorum.
- In my view, the system is flawed on two counts.
- Bana göre sistem iki açıdan kusurludur.
- These are just some concrete examples of changes that had to be made to a deeply flawed report.
- Bunlar, son derece kusurlu bir raporda yapılması gereken değişikliklerin sadece bazı somut örnekleridir.
- The report is, therefore, unfortunately basically flawed.
- Bu nedenle rapor ne yazık ki temelde kusurludur.
- It would, however, be futile to attempt to improve a system that is fundamentally flawed.
- Bununla birlikte, temelde kusurlu olan bir sistemi iyileştirmeye çalışmak da beyhude olacaktır.
- It would, however, be futile to attempt to improve a system that is fundamentally flawed.
- Ancak, temelde kusurlu olan bir sistemi iyileştirmeye çalışmak beyhude bir çaba olacaktır.
- The Rome Statute is flawed, as it would allow political mischief against American troops and political leaders.
- Roma Statüsü, Amerikan askerlerine ve siyasi liderlerine karşı siyasi fesatlığa izin vereceği için kusurludur.
- Today, it is a fact that each theory which supports the existence of different human races is scientifically flawed.
- Bugün farklı insan ırklarının varlığını destekleyen her teorinin bilimsel olarak kusurlu olduğu bir gerçektir.
- It will therefore be fatally flawed and condemned to failure.
- Bu nedenle ölümcül derecede kusurlu olacak ve başarısızlığa mahkum edilecektir.
- The proposed law is significantly flawed.
- Önerilen yasa önemli ölçüde kusurlu.
- The book's premise is fundamentally flawed.
- Kitabın önermesi temelden kusurlu.
- The proposed law is very flawed.
- Önerilen yasa çok kusurlu.
- The premise of the book is fundamentally flawed.
- Kitabın önermesi temelden kusurlu.
- I am a flawed person, but these are flaws that can easily be fixed.
- Ben kusurlu bir insanım fakat bunlar kolaylıkla düzeltilebilen kusurlar.
- The book's premise is fundamentally flawed.
- Kitabın önermesi temelde kusurludur.
- The design itself is flawed.
- Tasarımın kendisi kusurlu.
- The proposed law is fundamentally flawed.
- Önerilen kanun esasen kusurludur.
- The proposed law is significantly flawed.
- Önerilen kanun önemli ölçüde kusurlu.
- The argument is severly flawed.
- Argüman ciddi şekilde kusurludur.
- I am a flawed person, but these are flaws that can easily be fixed.
- Ben kusurlu bir insanım ama bunlar kolayca düzeltilebilecek kusurlar.
- The argument is severly flawed.
- Argüman ciddi şekilde kusurlu.
- The proposed law is very flawed.
- Önerilen kanun çok kusurlu.
- The argument is fundamentally flawed.
- İddia temel olarak kusurludur.
- The proposed law is fundamentally flawed.
- Önerilen yasa temelden kusurludur.
- The argument was severely flawed.
- Argüman ciddi şekilde kusurluydu.
- The argument was fundamentally flawed.
- Argüman temelde kusurluydu.
- The premise of the book is fundamentally flawed.
- Kitabın dayanağı esasen kusurludur.
- The argument was severely flawed.
- İddia ciddi şekilde kusurluydu.
- The argument is fundamentally flawed.
- Argüman temelden kusurlu.
Show More (29)
|
