|
- In fact, the Dublin II regulation is expected to be formally adopted in the Justice and Home Affairs Council tomorrow.
- Aslında Dublin II yönetmeliğinin yarın Adalet ve İçişleri Konseyinde resmen kabul edilmesi bekleniyor.
- The common position was formally adopted by the Council on 23 July.
- Ortak tutum 23 Temmuz'da Konsey tarafından resmen kabul edilmiştir.
- Today, the date of 2002 has been formally endorsed by the Union.
- Bugün, 2002 tarihi Birlik tarafından resmen onaylanmıştır.
- The Council formally adopted the accession partnership with Turkey on 8 March 2000.
- Konsey, 8 Mart 2000 tarihinde Türkiye ile katılım ortaklığını resmen kabul etmiştir.
- The common position was formally adopted by the Council on 23 July.
- Ortak tutum 23 Temmuz tarihinde Konsey tarafından resmen kabul edilmiştir.
- On 15 February 2000 the accession negotiations were formally opened.
- 15 Şubat 2000 tarihinde katılım müzakereleri resmen açılmıştır.
- As you know, the French authorities also formally denied the threats, as confirmed in an official press release.
- Bildiğiniz gibi Fransız yetkililer de resmi bir basın açıklamasıyla tehditleri resmen yalanladı.
- On the Brok report, I remain sceptical of the need to formally institute a CFSP or an ESDP.
- Brok raporuna ilişkin olarak, bir ODGP ya da AGSP'nin resmen kurulması gerektiği konusunda şüphelerim devam etmektedir.
- In March 1999, Turkey formally applied to participate in the activities of the European Environment Agency.
- Mart 1999'da, Türkiye, Avrupa Çevre Ajansı'nın faaliyetlerine katılmak için resmen başvurmuştur.
- This connection is at the heart of the political package defined at the June Council and formally adopted on 12 July.
- Bu bağlantı, Haziran Konseyinde tanımlanan ve 12 Temmuz'da resmen kabul edilen siyasi paketin merkezinde yer almaktadır.
- We will now formally adopt this programme today or tomorrow.
- Bu programı bugün ya da yarın resmen kabul edeceğiz.
- Tom said that he had never formally studied French.
- Tom resmen Fransızca okumadığını söyledi.
- I don't believe we've been formally introduced.
- Resmen tanıştırıldığımıza inanmıyorum.
- Tom has been formally charged with murder.
- Tom resmen cinayetle suçlanıyor.
- We've never been formally introduced.
- Biz resmen tanıştırılmadık.
- Tom has been formally charged with murder.
- Tom resmen cinayetle suçlandı.
- We haven't been formally introduced.
- Biz resmen tanıştırılmadık.
Show More (14)
|
|
- The Commission's proposal does not formally deviate from the monopolies' ban.
- Komisyonun önerisi resmi olarak tekel yasağından sapmamaktadır.
- Formally, and not in writing, I withdraw the resolution.
- Yazılı olarak değil ama resmi olarak önergemi geri çekiyorum.
- That is the proposal formally put forward by the Committee on Constitutional Affairs.
- Anayasal İşler Komisyonu tarafından resmi olarak sunulan teklif budur.
- So we are formally in support of the resolution.
- Bu yüzden resmi olarak kararı destekliyoruz.
- Let me start by saying that the agreement offers more certainties than are currently laid down formally.
- Anlaşmanın şu anda resmi olarak belirlenmiş olandan daha fazla kesinlik sunduğunu söyleyerek başlayayım.
- Relations between states are of course negotiated formally by their governments.
- Devletler arasındaki ilişkiler elbette hükümetleri tarafından resmi olarak müzakere edilir.
- My personal opinion is that the title is formally correct of course, for sport does not have its own legal basis.
- Benim kişisel görüşüm, sporun kendi yasal dayanağı olmadığı için bu unvanın resmi olarak doğru olduğu yönündedir.
- We are right alongside you if you are about to put that formally into effect by means of resolutions.
- Eğer bunu resmi olarak kararlar yoluyla yürürlüğe koyacaksanız biz de sizin yanınızdayız.
- It is the basis for a debate which will take place formally in the Convention, probably at the beginning of February.
- Muhtemelen Şubat ayı başında Konvansiyon'da resmi olarak gerçekleştirilecek bir tartışmanın temelini oluşturmaktadır.
- We haven't been formally introduced.
- Resmi olarak tanıştırılmadık.
- Nobody has been formally charged.
- Kimse resmi olarak suçlanmadı.
- I don't believe we've been formally introduced.
- Resmi olarak tanıştırıldığımızı sanmıyorum.
- We've never been formally introduced.
- Resmi olarak hiç tanıştırılmadık.
- Tom said that he had never formally studied French.
- Tom resmi olarak hiç Fransızca eğitimi almadığını söyledi.
Show More (11)
|