fugitive - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
fugitive kaçak n.
  • Tom was caught harboring a fugitive.
  • Tom bir kaçağa yataklık ederken yakalandı.
  • Police Lieutenant Tom Jackson is determined to catch the fugitive.
  • Polis Teğmeni Tom Jackson kaçağı yakalamaya kararlı.
  • Tom knew that John was a fugitive.
  • Tom, John'un bir kaçak olduğunu biliyordu.
Show More (12)
fugitive firari n.
  • I'm a fugitive.
  • Ben bir firariyim.
  • Tom, a fugitive, tried to make it to Mexico.
  • Tom, bir firari, Meksika'ya gitmeye çalıştı.
Show More (-1)