|
- Every gardener knows that peat is a biodegradable product.
- Her bahçıvan torfun biyolojik olarak parçalanabilen bir ürün olduğunu bilir.
- I'm just back to check out the gardener's cabin.
- Bahçıvanın kulübesine bakmak için döndüm.
- The gardener very often dances.
- Bahçıvan çok sık dans eder.
- Tom is quite a gardener.
- Tom iyi bir bahçıvan.
- Tom invited the gardener in for a cup of coffee.
- Tom bahçıvanı bir fincan kahve içmeye davet etti.
- Tom is Mary's gardener.
- Tom Mary'nin bahçıvanıdır.
- The knife belongs to the gardener.
- Bıçak bahçıvan aittir.
- Tom is still an avid gardener.
- Tom hâlâ hırslı bir bahçıvan.
- Tom found a job as a gardener.
- Tom bir bahçıvan olarak bir iş buldu.
- Tom is Mary's gardener, isn't he?
- Tom, Mary'nin bahçıvanı, değil mi?
- Tom invited the gardener in for a cup of coffee.
- Tom bir fincan kahve için bahçıvanı davet etti.
- Tom is the Jacksons' gardener.
- Tom, Jacksonların bahçıvanıdır.
- Tom found a job as a gardener.
- Tom bahçıvan olarak bir iş buldu.
- The murderer is always the gardener.
- Katil her zaman bahçıvandır.
- The gardener was the murderer.
- Bahçıvan katildi.
- The earthworm is a gardener's best friend.
- Toprak solucanı bir bahçıvanın en iyi dostudur.
- I'm a gardener.
- Ben bahçıvanım.
- Tom got a part-time job as gardener.
- Tom'un bahçıvan olarak yarı zamanlı işi var.
- Tom is a gardener.
- Tom bir bahçıvan.
- I used to be a gardener.
- Ben eskiden bir bahçıvandım.
- A gardener was called in to design the garden.
- Bahçeyi düzenlemesi için bir bahçıvan çağrıldı.
- Tom is still an avid gardener.
- Tom hâlâ hevesli bir bahçıvan.
- A gardener was called in to design the garden.
- Bahçeyi tasarlaması için bir bahçıvan çağırıldı.
- The gardener is burning dead leaves in the backyard.
- Bahçıvan arka bahçede ölü yaprakları yakıyor.
- Tom is Mary's gardener.
- Tom, Mary'nin bahçıvanı.
- Tom worked as a gardener.
- Tom bahçıvan olarak çalışırdı.
- Tom is the Jacksons' gardener.
- Tom Jackson'ların bahçıvanı.
- The gardener was the murderer.
- Katil bahçıvandı.
- I had the gardener plant some trees.
- Bahçıvana bazı ağaçlar diktirdim.
- The gardener didn't let us walk on the grass.
- Bahçıvan çimlerin üzerinde yürümemize izin vermedi.
- I used to be a gardener.
- Eskiden bahçıvandım.
- The gardener was a murderer.
- Bahçıvan bir katildi.
- Tom got a part-time job as gardener.
- Tom bahçıvan olarak yarı zamanlı bir iş buldu.
- Tom is a Master Gardener.
- Tom usta bir bahçıvan.
- The knife belongs to the gardener.
- Bıçak bahçıvana ait.
- How much do you pay your gardener?
- Bahçıvanınıza ne kadar ödeme yapıyorsunuz?
- Earthworms are a gardener's best friends.
- Toprak solucanları bahçıvanların en iyi dostlarıdır.
- Our gardener Tom and the charwoman Mary will get married in May.
- Bahçıvanımız Tom ve hayırsever Mary Mayıs ayında evlenecekler.
- She dismissed a gardener.
- O bir bahçıvanı işten çıkardı.
- He is an amateur gardener, but his flowers are beautiful.
- Amatör bir bahçıvan ama çiçekleri çok güzel.
- The gardener turned out to be the murderer.
- Katilin bahçıvan olduğu ortaya çıktı.
- She dismissed a gardener.
- Bir bahçıvanı kovdu.
- He's a gardener.
- O bir bahçıvan.
- Tom worked as a gardener.
- Tom bir bahçıvan olarak çalıştı.
- How much do you pay your gardener?
- Bahçıvanına ne kadar ödüyorsun?
- I'm a gardener.
- Ben bir bahçıvanım.
- The murderer was the gardener.
- Katil bahçıvandı.
- He is an amateur gardener, but his flowers are beautiful.
- O bir amatör bir bahçıvan, ama çiçekleri güzel.
- The gardener turned out to be the murderer.
- Bahçıvanın katil olduğu ortaya çıktı.
- I'm the gardener.
- Ben bahçıvanım.
- I had the gardener plant some trees.
- Bahçıvana birkaç ağaç diktirdim.
- The gardener planted a rose tree in the middle of the garden.
- Bahçıvan bahçenin ortasına bir gül ağacı dikti.
Show More (49)
|