| 1 |
gavel |
tokmak (toplantıda oturumun açıldığını ilan etmek için başkanın masaya vurduğu) |
v., n. |
|
- Judges often use gavels.
- Yargıçlar genellikle tokmak kullanır.
- The judge was forced to slam her gavel down multiple times in order to restore order to the court.
- Yargıç, mahkemede düzeni sağlamak için tokmağını defalarca yere vurmak zorunda kaldı.
- The courthouse ordered new gavels.
- Adliye yeni tokmaklar sipariş etti.
- Judges often use gavels.
- Yargıçlar sık sık tokmak kullanır.
- The courthouse ordered new gavels.
- Mahkeme yeni tokmaklar sipariş etti.
Show More (2)
|
| 2 |
gavel |
tokmak (toplantıda oturumun açıldığını ilan etmek için başkanın masaya vurduğu) |
n. |
|
- The judge used the gavel to bring the courtroom to order.
- Yargıç, mahkeme salonunu düzene sokmak için tokmağını kullandı.
Show More (-2)
|
| 3 |
gavel |
yargıç tokmağı |
n. |
|
- The judge banged his gavel.
- Yargıç tokmağını vurdu.
Show More (-2)
|
