get away - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
get away kaçmak v.
  • Mohammad gets away to Medina in 622.
  • Muhammed 622'de Medine'ye kaçtı.
  • I'm not going to let you get away.
  • Kaçmana izin vermeyeceğim.
  • You must not get away from reality.
  • Gerçeklikten kaçmamalısın.
Show More (95)
get away kurtulmak v.
  • How can they get away with it?
  • Bundan nasıl kurtulabilirler?
  • We must get away from armed security, this hangover from the cold war.
  • Silahlı güvenlikten, soğuk savaştan kalma bu kalıntıdan kurtulmalıyız.
  • We can't let Tom get away with this.
  • Biz Tom'un bundan kurtulmasına izin veremeyiz.
Show More (31)
get away (birinden veya bir şeyden) uzaklaşmak v.
  • I've got to get away for a while.
  • Bir süreliğine uzaklaşmalıyım.
  • We must get away.
  • Uzaklaşmalıyız.
  • I can't get away.
  • Uzaklaşamam.
Show More (13)
get away (birinden veya bir şeyden) paçayı kurtarmak v.
  • The population as a whole will suffer so that the wealthy can get away scot-free.
  • Zenginler paçayı kurtarabilsin diye tüm halk bundan zarar görecektir.
  • Large countries can apparently get away with more than small ones.
  • Görünüşe göre büyük ülkeler küçük ülkelerden daha fazla paçayı kurtarabiliyor.
  • I almost got away with it.
  • Neredeyse paçayı kurtarıyordum.
Show More (8)
get away (bir suç) yanına kâr kalmak v.
  • You'll never get away with it.
  • Bu, yanına kâr kalmayacak.
  • You got away with it.
  • Yanına kâr kaldı.
  • You would've gotten away with it if Tom hadn't seen you do it.
  • Tom seni görmeseydi, yaptığın yanına kâr kalırdı.
Show More (2)
get away sıvışmak v.
  • You can't get away.
  • Sıvışamazsın.
  • I need to get away.
  • Sıvışmalıyım.
  • Let's get away from here.
  • Buradan sıvışalım.
Show More (1)
get away çıkmak v.
  • I can't get away from the office this afternoon.
  • Bu öğleden sonra ofisten çıkamıyorum.
  • I want to get away for the weekend.
  • Hafta sonu için çıkmak istiyorum.
Show More (-1)
get away kirişi kırmak v.
  • Let's get away from here.
  • Buradan kirişi kıralım.
Show More (-2)
get away tüymek v.
  • Let's get away from here.
  • Buradan tüyelim.
Show More (-2)
get away çekilmek v.
  • Get away from there.
  • Çekil oradan.
Show More (-2)