glimmer - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
glimmer parıldamak v.
  • The light of the lamp glimmered in the fog.
  • Lambanın ışığı sisin içinde parıldadı.
  • The light of the lamp glimmered in the fog.
  • Lambanın ışığı siste parıldıyordu.
Show More (-1)
glimmer parıltı n.
  • There was a glimmer of light from the dark window.
  • Karanlık pencereden bir ışık parıltısı geldi.
Show More (-2)