| 1 |
go along |
ilerlemek |
v. |
|
- A united Europe which integrates as it goes along or a microcosm of economic transience and short-termism?
- İlerledikçe bütünleşen birleşik bir Avrupa mı yoksa ekonomik geçicilik ve kısa vadeciliğin mikrokozmosu mu?
- We will see the effects of change as we go along.
- Değişimin etkilerini ilerledikçe göreceğiz.
- Go along this street and you'll come to the post office on the left.
- Bu cadde boyunca ilerleyin, soldaki postaneye geleceksiniz.
- Go along this street for a mile.
- Bir mil boyunca bu cadde üzerinde ilerleyin.
- We went along a narrow road.
- Dar bir yol boyunca ilerledik.
- We were going along in the rain.
- Biz yağmurda ilerliyorduk.
Show More (3)
|
| 2 |
go along |
devam etmek |
v. |
|
- It is obvious that we cannot go along with this!
- Bu şekilde devam edemeyeceğimiz çok açık!
- For that reason, I did not go along with it any further.
- Bu nedenle daha fazla devam etmedim.
- We were going along in the rain.
- Yağmurda yolumuza devam ediyorduk.
- I'll go along.
- Devam edeceğim.
- You can't go along this road.
- Bu yoldan devam edemezsin.
Show More (2)
|
| 3 |
go along |
aynı fikirde olmak |
v. |
|
- I cannot go along with the Liberals on this.
- Bu konuda Liberallerle aynı fikirde olamam.
- On this point, I am afraid that I cannot go along with the rapporteur.
- Bu noktada korkarım ki raportörle aynı fikirde olamayacağım.
- I can't go along with you on that point.
- Ben bu konuda seninle aynı fikirde olamam.
- I can't go along with you on that point.
- Bu konuda sizinle aynı fikirde olamam.
Show More (1)
|
| 4 |
go along |
katılmak |
v. |
|
- On the other budgetary aspects, I go along with the Swoboda report.
- Diğer bütçe konularında ise Swoboda'nın raporuna katılıyorum.
- I can also go along with Amendment No 7, but not with Amendment No 8.
- Ben de 7 No'lu Değişikliğe katılabilirim ancak 8 No'lu Değişikliğe katılamam.
- I'm definitely going along.
- Kesinlikle katılıyorum.
Show More (0)
|
| 5 |
go along |
desteklemek |
v. |
|
- I'm definitely going along.
- Kesinlikle destekliyorum.
Show More (-2)
|
| 6 |
go along |
eşlik etmek |
v. |
|
- I will go along with you as far as the station.
- İstasyona kadar sana eşlik edeceğim.
Show More (-2)
|
