| 1 |
go to sleep |
uyumak |
v. |
|
- Be a good kid and go to sleep.
- Şimdi akıllı bir kız ol ve uyu.
- I take cold medicine to go to sleep.
- Uyumak için soğuk algınlığı ilacı alıyorum.
- I take cold medicine to go to sleep.
- Uyumak için soğuk algınlığı ilacı yutuyorum.
- I take cold medicine to go to sleep.
- Ben uyumak için nezle ilacı içiyorum.
- Be a good kid and go to sleep.
- İyi bir çocuk ol ve git uyu.
- Why is Tom afraid to go to sleep?
- Tom neden uyumaktan korkuyor?
- My left foot has gone to sleep.
- Sol ayağım uyudu.
- Where are you going to sleep?
- Nerede uyuyacaksın?
- What time did you go to sleep this morning?
- Bu sabah kaçta uyudun?
- I'd rather go to sleep.
- Uyumayı tercih ederim.
- I have to go to sleep.
- Uyumak zorundayım.
- Don't go to sleep with the light on.
- Işık açıkken uyumayın.
- Sami wanted to go to sleep.
- Sami uyumak istedi.
- Tom usually goes to sleep at about eleven.
- Tom genellikle yaklaşık saat on birde uyumaya gider.
- Before I go to sleep, I listen to music.
- Uyumadan önce müzik dinlerim.
- If I tell you a story, will you go to sleep?
- Sana bir hikaye anlatsam, uyuyacak mısın?
- Tom checked to make sure all the doors were locked before he went to sleep.
- Tom uyumadan önce tüm kapıların kilitli olduğundan emin olmak için kontrol etti.
- I like to read before going to sleep.
- Uyumadan önce okumayı severim.
- Yesterday, I went to sleep at ten o'clock.
- Dün saat 10'da uyudum.
- I need to go to sleep.
- Uyumam gerekiyor.
- Please turn off the light before you go to sleep.
- Lütfen uyumadan önce ışığı kapatın.
- I start early tomorrow, maybe I should go to sleep soon.
- Yarın erken başlayacağım, belki de hemen uyumalıyım.
- I know you probably don't want to go to sleep right now, but you should.
- Şu anda uyumak istemediğini biliyorum ama uyumalısın.
- I would like to go to sleep now.
- Şimdi uyumak istiyorum.
- Shut up and go to sleep.
- Kapa çeneni ve uyu.
- I am going to sleep.
- Ben uyuyacağım.
- What do you worry about when you go to sleep at night?
- Geceleri uyurken ne için endişeleniyorsun?
- I'm going to sleep.
- Uyuyacağım.
- I went to sleep about 10 o'clock.
- Saat 10 gibi uyudum.
- We just got him to go to sleep.
- Onun öylece uyumasını sağladık.
- Daddy, can you read me a story before I go to sleep?
- Baba, ben uyumadan bana bir öykü okur musun?
- Where's Tom going to sleep?
- Tom nerede uyuyacak?
- Everyone went to sleep.
- Herkes uyudu.
- I'm going to sleep in 10 minutes.
- On dakika içinde uyuyacağım.
- We never go to sleep before midnight.
- Gece yarısından önce asla uyumayız.
- Emily goes to sleep at 10 o'clock at night.
- Emily gece saat onda uyumaya gider.
- Now I wish to go to sleep.
- Şimdi uyumak istiyorum.
- I never went to sleep.
- Hiç uyumadım.
- I always drink a glass of milk before going to sleep.
- Uyumadan önce hep bir bardak süt içerim.
- If you went to sleep immediately it would have been better.
- Hemen gidip uyusaydın daha iyi olurdu.
- Tom went to sleep and never woke up.
- Tom uyudu ve bir daha uyanmadı.
- Just go to sleep.
- Sadece uyu.
- I'm going to sleep in about an hour.
- Bir saat içinde uyuyacağım.
- I am going to sleep.
- Uyuyacağım.
- I'm going to sleep in 10 minutes.
- 10 dakika içinde uyuyacağım.
- I'm going to sleep.
- Ben uyuyacağım.
- You can go to sleep now.
- Şimdi uyuyabilirsin.
- Tom didn't go to sleep till late that night.
- Tom o gece geç saatlere kadar uyumadı.
- I forgot to turn off the television before going to sleep.
- Uyumadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.
- I have to go to sleep.
- Uyumam gerek.
- Japanese like to soak in hot water before going to sleep.
- Japonlar uyumadan önce sıcak suya girmeyi severler.
- At what time did you go to sleep yesterday?
- Dün saat kaçta uyudun?
- Last night, Tom went to sleep before midnight.
- Dün gece, Tom gece yarısından önce uyudu.
- I'm going to sleep, because I'm getting tired.
- Uyuyacağım çünkü gittikçe yoruluyorum.
- I need to go to sleep before midnight.
- Gece yarısından önce uyumam lazım.
- I'm going to sleep, because I'm getting tired.
- Uyuyacağım, çünkü yoruldum.
- You have to go to sleep.
- Uyumak zorundasın.
- He lay down on the grass and went to sleep.
- Çimlerin üzerine uzandı ve uyudu.
- If he is tired, let him go to sleep.
- Eğer yorgunsa, bırak uyusun.
- What time did you go to sleep yesterday?
- Dün saat kaçta uyudun?
- You have to brush your teeth before going to sleep!
- Uyumadan önce dişlerini fırçalamalısın!
- Where am I going to sleep?
- Nerede uyuyacağım?
- I often read the Bible at night just before I go to sleep.
- Geceleri uyumadan önce sık sık İncil okuyorum.
- Tom is probably going to sleep better tonight.
- Tom muhtemelen bu gece daha iyi uyuyacak.
- Aren't you going to sleep?
- Uyumayacak mısın?
- Lie down and go to sleep.
- Uzan ve uyu.
- Last night, I went to sleep with the lights on.
- Dün gece ışıklar açıkken uyudum.
- I'm tired, but I still can't go to sleep.
- Yorgunum ama hala uyuyamıyorum.
- I know you want to go to sleep.
- Uyumak istediğini biliyorum.
- The last thing Tom does every night before going to sleep is set his alarm clock.
- Tom'un her gece uyumadan önce yaptığı son şey çalar saatini kurmaktır.
- You have to brush your teeth before going to sleep!
- Uyumadan önce dişlerini fırçalamak zorundasın!
- I hate going to sleep after midnight.
- Gece yarısından sonra uyumaktan nefret ediyorum.
- Aren't you ever going to sleep?
- Sen hiç uyumayacak mısın?
- She went to sleep and never woke up.
- Uyudu ve hiç uyanmadı.
- Can we go home and go to sleep now?
- Artık eve gidip uyuyabilir miyiz?
- He was just on the verge of going to sleep.
- Uyumanın eşiğindeydi.
- Be quiet and go to sleep.
- Sessiz ol ve uyu.
- Tom doesn't want to go to sleep.
- Tom uyumak istemiyor.
- I want to go to sleep.
- Uyumak istiyorum.
- Be sure to switch off the television before you go to sleep.
- Uyumadan önce mutlaka televizyonu kapatın.
- We have to go to sleep now.
- Şimdi uyumak zorundayız.
- Now I'm definitely not going to sleep.
- Şimdi kesinlikle uyumayacağım.
- The children all had gone to sleep before it got dark.
- Hava kararmadan önce çocukların hepsi uyumuştu.
- You'd better go to sleep.
- Uyusan iyi olur.
- Aren't you ever going to sleep?
- Sen uyumayacak mısın?
- I thought you were going to sleep all day.
- Bütün gün uyuyacaksın sandım.
- Are you going to sleep?
- Uyuyacak mısın?
- I have to go to sleep.
- Uyumam gerekiyor.
- What time did you go to sleep?
- Saat kaçta uyudun?
- I'm going to sleep on it.
- Üzerinde uyuyacağım.
- Emily goes to sleep at 10 o'clock at night.
- Emily gece saat 10'da uyuyor.
- He wrote letters and read before going to sleep again.
- Tekrar uyumadan önce mektuplar yazdı ve okudu.
- I don't want to go to sleep right now.
- Şu anda uyumak istemiyorum.
- The boy soon went to sleep.
- Çocuk, çok geçmeden uyudu.
- He went to sleep and never woke up.
- Uyudu ve hiç uyanmadı.
- Don't forget to turn off the light before you go to sleep.
- Uyumadan önce ışığı kapatmayı unutma.
- Waking up is the opposite of going to sleep.
- Uyanmak uyumanın tam tersidir.
- I read a couple of more chapters before I went to sleep.
- Uyumadan önce birkaç bölüm daha okudum.
- I'm going to sleep here tonight.
- Bu gece burada uyuyacağım.
- I wanted to go to sleep, but I knew I needed to stay up until Tom got home.
- Uyumak istedim ama Tom eve gelene kadar uyuanık kalmam gerektiğini biliyordum.
- I'm going to sleep here.
- Burada uyuyacağım.
- They did not go to sleep until the early hours of the morning.
- Sabahın erken saatlerine kadar uyumadılar.
- Tom went to sleep three hours ago.
- Tom üç saat önce uyudu.
- I didn't go to sleep.
- Uyumadım.
- I have to go to sleep.
- Uyumam lazım.
- Turn off the light and go to sleep.
- Işığı kapat ve uyu.
- I want to go to sleep soon because I need to get up early tomorrow.
- Bir an önce uyumak istiyorum çünkü yarın erken kalkmam gerekiyor.
- You're not going to sleep, are you?
- Uyumayacaksın, değil mi?
- Are you going to sleep?
- Sen uyuyacak mısın?
- Tom waited for Mary to go to sleep.
- Tom, Mary'nin uyumasını bekledi.
- I need to go to sleep before midnight.
- Gece yarısından önce uyumam gerekiyor.
- I should go to sleep.
- Uyumalıyım.
- Tom is probably going to sleep better tonight.
- Tom muhtemelen bu gece daha iyi uyuyacaktır.
- When did you go to sleep?
- Uyumaya ne zaman gittin?
- I'm going to try to go to sleep now.
- Şimdi uyumaya çalışacağım.
- After dinner, I plan to take a bath and go to sleep.
- Yemekten sonra banyo yapıp uyumayı planlıyorum.
- Now go to sleep.
- Şimdi uyu.
- I thought you were going to sleep all day.
- Bütün gün uyuyacağını sanıyordum.
- If she is tired, let her go to sleep.
- Yorgunsa, bırak uyusun.
- You can go to sleep now.
- Şimdi uyuyabilirsiniz.
- My leg's gone to sleep, so whatever you do, don't touch my leg now.
- Bacağım uyudu, ne yaparsan yap, şimdi bacağıma dokunma.
- I turned off the lamp and went to sleep.
- Lambayı kapadım ve uyudum.
- He was just on the verge of going to sleep.
- O, tam uyumak üzereydi.
- I go to sleep at ten almost every day.
- Neredeyse her gün saat 10'da uyuyorum.
- Let's go to sleep.
- Hadi uyuyalım.
- I think that I soon will go to sleep.
- Sanırım yakında uyuyacağım.
- It wasn't long before Tom got tired and went to sleep.
- Tom'un yorulup uyuması uzun sürmedi.
- I think I'm going to sleep at my place tonight.
- Sanırım bu gece evimde uyuyacağım.
- Oh, that kid went to sleep without eating supper.
- Aa, bu çocuk akşam yemeğini yemeden uyumuş.
- I don't want to go to sleep.
- Uyumak istemiyorum.
- Last night, I went to sleep with the lights on.
- Dün gece ışıklar açık uyudum.
- I went to sleep during the math lesson.
- Matematik dersinde uyudum.
- He already went to sleep.
- Çoktan uyumuş.
- Tom, I want to go to sleep.
- Tom, uyumak istiyorum.
- Drinking warm milk before going to sleep helps you sleep well.
- Uyumadan önce ılık süt içmek iyi uyumanıza yardımcı olur.
- Daddy, can you read me a story before I go to sleep?
- Baba, uyumadan önce bana bir hikaye okur musun?
- I wanted to go to sleep, but I knew I needed to stay up until Tom got home.
- Uyumak istedim, ama Tom eve gelene kadar ayakta kalmam gerektiğini biliyordum.
- Turn off the lights and go to sleep.
- Işıkları kapat ve uyu.
- You should turn off the light before going to sleep.
- Uyumadan önce ışığı kapatmalısın.
- Where are you going to sleep?
- Nerede uyuyacaksınız?
- Tom was afraid to go to sleep.
- Tom uyumaya korkuyordu.
- Turn off the TV and go to sleep.
- Televizyonu kapat ve uyu.
- Tom finished his homework before going to sleep.
- Tom uyumadan önce ödevini bitirdi.
- Tom won't go to sleep unless you read him a story.
- Tom, sen ona masal okumadıkça uyumayacak.
- When do you go to sleep?
- Ne zaman uyuyacaksın?
- I'm going to sleep now.
- Şimdi uyuyacağım.
- Before I go to sleep I listen to music.
- Uyumadan önce müzik dinlerim.
- Close the window before going to sleep.
- Uyumadan önce pencereyi kapat.
- Tom is going to sleep.
- Tom uyuyacak.
- I never go to sleep before midnight.
- Gece yarısından önce asla uyumam.
- I need to go to sleep.
- Uyumam lazım.
- I'm going to sleep in about an hour.
- Yaklaşık bir saat içinde uyuyacağım.
- It's still too early to go to sleep.
- Uyumak için daha çok erken.
- I'm going to sleep on it.
- Bunun üstünde uyuyacağım.
- I turned off the lamp and went to sleep.
- Lambayı kapattım ve uyudum.
- Go to sleep, Tom.
- Uyu, Tom.
- I always drink a glass of milk before going to sleep.
- Ben her zaman uyumadan önce bir bardak süt içerim.
- I am going to go to sleep right away because I'm very sleepy.
- Hemen uyuyacağım çünkü çok uykum var.
- Tom has already gone to sleep.
- Tom çoktan uyudu.
- We should go to sleep.
- Uyumalıyız.
- I went to sleep as soon as I got home.
- Eve gider gitmez uyudum.
- Let's just go to sleep.
- Hadi uyuyalım.
- What do you think about when you go to sleep?
- Uyuduğunuzda neleri düşünürsünüz?
- I think I'm going to sleep at my place tonight.
- Sanırım bu gece kendi evimde uyuyacağım.
Show More (162)
|
| 2 |
go to sleep |
uyumaya gitmek |
v. |
|
- Why is Tom afraid to go to sleep?
- Neden Tom uyumaya gitmekten korkar?
- Dan went to sleep with his contact lenses in.
- Tom kontakt lensleri takılıyken uyumaya gitti.
- After I closed all the doors, I went to sleep.
- Tüm kapıları kapattıktan sonra uyumaya gittim.
- After we ate, we went to sleep.
- Biz yemek yedikten sonra uyumaya gittik.
- It's still too early to go to sleep.
- Uyumaya gitmek için hâlâ çok erken.
- I just want to go to sleep.
- Yalnızca uyumaya gitmek istiyorum.
- I'm tired, so I'm gonna go to sleep.
- Yorgunum, bu nedenle uyumaya gideceğim.
- If you're tired, go to sleep!
- Yorgunsan uyumaya git!
- The children all had gone to sleep before it got dark.
- Çocukların hepsi hava kararmadan önce uyumaya gitti.
- I went to sleep.
- Uyumaya gittim.
- After I closed all the doors, I went to sleep.
- Bütün kapıları kapattıktan sonra uyumaya gittim.
- And then I turned the TV off and went to sleep.
- Sonra televizyonu kapattım ve uyumaya gittim.
- Go to sleep now.
- Şimdi uyumaya git.
- Dan went to sleep with his contact lenses in.
- Dan kontakt lensleri takılı halde uyumaya gitti.
- If you went to sleep immediately it would have been better.
- Hemen uyumaya gitsen daha iyi olurdu.
- It is time for kids to go to sleep.
- Çocuklar için uyumaya gitme vakti.
- Be quiet and go to sleep.
- Sessiz ol ve uyumaya git.
- Tom closed his eyes and went to sleep.
- Tom gözlerini kapadı ve uyumaya gitti.
- Yesterday I went to sleep at 10 PM.
- Dün akşam saat 10'da uyumaya gittim.
- At what time did you go to sleep yesterday?
- Dün saat kaçta uyumaya gittin?
- Turn off the lights and go to sleep.
- Işıkları kapat ve uyumaya git.
- Drinking warm milk before going to sleep helps you sleep well.
- Uyumaya gitmeden önce ılık süt içmek iyi uyumana yardımcı olur.
- Go to sleep, Tom.
- Uyumaya git, Tom.
- I want you to go to sleep.
- Uyumaya gitmeni istiyorum.
- I am going to go to sleep right away because I'm very sleepy.
- Hemen uyumaya gideceğim, çünkü çok uykuluyum.
- Let's go to sleep.
- Uyumaya gidelim.
- Since it was already late, I went to sleep.
- Zaten geç olduğu için uyumaya gittim.
- In the meantime, he went to sleep.
- Bu arada, o uyumaya gitti.
- Sami wanted to go to sleep.
- Sami uyumaya gitmek istiyordu.
- Since I was sleepy, I went to sleep.
- Uykum olduğu için uyumaya gittim.
- Tom didn't go to sleep till late that night.
- Tom o gece geç saatlere kadar uyumaya gitmedi.
- We should go to sleep.
- Uyumaya gitmemiz gerek.
- What time do you go to sleep Saturday night?
- Cumartesi gecesi ne zaman uyumaya gidersin?
- I'm tired, so I'm gonna go to sleep.
- Yorgunum, bu yüzden uyumaya gidiyorum.
- I think I'm gonna go to sleep.
- Sanırım uyumaya gideceğim.
- He already went to sleep.
- O zaten uyumaya gitti.
- Go to sleep.
- Uyumaya git.
- And then I turned the TV off and went to sleep.
- Ve sonra televizyonu kapattım ve uyumaya gittim.
- Tom went to sleep.
- Tom uyumaya gitti.
- After dinner, I plan to take a bath and go to sleep.
- Akşam yemeğinden sonra, bir banyo yapıp uyumaya gitmeyi planlıyorum.
- Go to sleep whenever you want.
- İstediğiniz zaman uyumaya gidin.
- In the meantime, he went to sleep.
- Bu arada uyumaya gitti.
- Last night he went to sleep at 11 o' clock.
- Dün gece saat 11'de uyumaya gitti.
- Go to sleep, sweetheart.
- Uyumaya git tatlım.
- Tom turned off the light and went to sleep.
- Tom lambayı kapattı ve uyumaya gitti.
- I go to sleep at seven in the morning every Sunday.
- Her pazar sabah yedide uyumaya giderim.
- Tom stopped reading and went to sleep.
- Tom okumayı bıraktı ve uyumaya gitti.
- Sami went to sleep after an hour.
- Sami bir saat sonra uyumaya gitti.
- Tom turned off the light and went to sleep.
- Tom ışığı kapattı ve uyumaya gitti.
- Everyone went to sleep.
- Herkes uyumaya gitti.
- The girl went to sleep.
- Kız uyumaya gitti.
- Why don't you go to sleep?
- Neden uyumaya gitmiyorsun?
- After we ate, we went to sleep.
- Yemeğimizi yedikten sonra uyumaya gittik.
- I never went to sleep.
- Asla uyumaya gitmedim.
- I read a couple of more chapters before I went to sleep.
- Uyumaya gitmeden önce birkaç bölüm daha okudum.
- Tom closed his eyes and went to sleep.
- Tom gözlerini kapattı ve uyumaya gitti.
- He went to sleep at six o'clock and he is still sleeping.
- Saat altıda uyumaya gitti ve hala uyuyor.
Show More (54)
|
| 3 |
go to sleep |
yatmaya gitmek |
v. |
|
- I have to go to sleep.
- Yatmaya gitmek zorundayım.
- Now go to sleep.
- Şimdi yatmaya git.
- I usually go to sleep very early.
- Genellikle çok erken yatmaya giderim.
- Tom waited for Mary to go to sleep.
- Tom Mary'nin yatmaya gitmesini bekledi.
- Just go to sleep.
- Sadece yatmaya git.
- We should go to sleep.
- Yatmaya gitmemiz gerek.
- Before I go to sleep, I listen to music.
- Yatmaya gitmeden önce müzik dinlerim.
- Tom finished his homework before going to sleep.
- Tom yatmaya gitmeden önce ev ödevini bitirdi.
- Tom checked to make sure all the doors were locked before he went to sleep.
- Tom yatmaya gitmeden önce tüm kapıların kilitli olduğundan emin olmak için kontrol etti.
- Turn off the TV and go to sleep.
- Televizyonu kapat ve yatmaya git.
- Close the window before going to sleep.
- Yatmaya gitmeden önce pencereyi kapat.
- Please turn off the light before you go to sleep.
- Lütfen yatmaya gitmeden önce lambayı kapat.
- Yesterday, I went to sleep at ten o'clock.
- Dün saat onda yatmaya gittim.
- The last thing Tom does every night before going to sleep is set his alarm clock.
- Tom'un her gece yatmaya gitmeden önce yaptığı son şey çalar saatini ayarlamaktır.
- Since I was really tired I went to sleep early.
- Gerçekten yorgun olduğum için erken yatmaya gittim.
- Tom went to sleep three hours ago.
- Tom üç saat önce yatmaya gitti.
- We have to go to sleep now.
- Şimdi yatmaya gitmeliyiz.
- What do you worry about when you go to sleep at night?
- Gece yatmaya gittiğinde ne hakkında endişe ediyorsun?
- I go to sleep at seven in the morning every Sunday.
- Her pazar sabah yedide yatmaya giderim.
- Be sure to switch off the television before you go to sleep.
- Yatmaya gitmeden önce televizyonu kapattığından emin ol.
- I went to sleep as soon as I got home.
- Eve varır varmaz yatmaya gittim.
- Since it was already late, I went to sleep.
- Zaten geç olduğu için yatmaya gittim.
- Don't worry my child, go to sleep.
- Merak etme çocuğum, yatmaya git.
- They did not go to sleep until the early hours of the morning.
- Onlar sabahın erken saatlerine kadar yatmaya gitmediler.
Show More (21)
|
| 4 |
go to sleep |
yatmak |
v. |
|
- Don't forget to turn off the light before you go to sleep.
- Yatmadan önce ışığı kapatmayı unutma.
- If he is tired, let him go to sleep.
- Eğer o yorgunsa yatmasına izin ver.
- Before I go to sleep I listen to music.
- Yatmadan önce müzik dinlerim.
- Can we go home and go to sleep now?
- Şimdi eve gidip yatabilir miyiz?
- Yesterday I went to sleep at 10 PM.
- Dün akşam 10'da yattım.
- Since I was really tired I went to sleep early.
- Çok yorgun olduğum için erkenden yattım.
- Why don't you go to sleep?
- Neden gidip yatmıyorsun?
- Tom stopped reading and went to sleep.
- Tom okumayı bıraktı ve yattı.
- I know you probably don't want to go to sleep right now, but you should.
- Şu anda muhtemelen yatmak istemediğini biliyorum ama yatmalısın.
- I usually go to sleep very early.
- Genelde çok erken yatarım.
- I go to sleep at ten almost every day.
- Neredeyse her gün saat onda yatarım.
- I'm not going to sleep with you.
- Seninle yatmayacağım.
- You should turn off the light before going to sleep.
- Yatmadan önce ışığı söndürmelisin.
- What time do you go to sleep Saturday night?
- Cumartesi gecesi saat kaçta yatarsınız?
- I want you to go to sleep.
- Gidip yatmanı istiyorum.
- What time did you go to sleep yesterday?
- Dün saat kaçta yattın?
- I often read the Bible at night just before I go to sleep.
- Gece yatmadan önce genellikle İncil okurum.
- When did you go to sleep?
- Ne zaman gidip yattın?
Show More (15)
|
| 5 |
go to sleep |
uyuşmak |
v. |
|
- My left foot has gone to sleep.
- Benim sol ayağım uyuştu.
- My leg's gone to sleep, so I don't think I can stand up right away.
- Bacağım uyuştu, bu yüzden hemen ayağa kalkabileceğimi sanmıyorum.
- My leg's gone to sleep, so whatever you do, don't touch my leg now.
- Bacağım uyuştu, bu yüzden ne yaparsan yap, şimdi bacağıma dokunma.
- My feet went to sleep and I couldn't stand up.
- Ayaklarım uyuştu ve ayağa kalkamadım.
- Tom's leg had gone to sleep so he was unable to stand up.
- Tom'un bacağı uyuşmuştu bu yüzden ayağa kalkamadı.
- My leg's gone to sleep, so I don't think I can stand up right away.
- Bacağım uyuşmuş. Hemen kalkabileceğimi sanmıyorum.
Show More (3)
|
| 6 |
go to sleep |
uykuya dalmak |
v. |
|
- The baby went to sleep at once.
- Bebek derhal uykuya daldı.
- He lay down on the grass and went to sleep.
- Çim üzerine uzandı ve uykuya daldı.
- Tom's leg had gone to sleep so he was unable to stand up.
- Tom'un bacağı uykuya dalmıştı, bu yüzden ayağa kalkamıyordu.
- The baby went to sleep at once.
- Bebek hemen uykuya daldı.
Show More (1)
|
