|
- The starving, terrorised victims of the former resistance hero must be able to count on our support.
- Eski direniş kahramanının açlık çeken, terörize edilmiş kurbanları bizim desteğimize güvenebilmelidir.
- Not that I think he was a hero.
- Onun bir kahraman olduğunu düşündüğümden değil.
- He was a hero to earth and despised everywhere else.
- Dünyanın gözünde bir kahramandı ve diğer her yerde küçümseniyordu.
- Israel is the villain, not the hero, of his own story.
- İsrail kendi hikâyesinin kahramanı değil, kötü adamıdır.
- He was a hero to earth and despised everywhere else.
- Dünya için bir kahramandı ve başka her yerde hor görülüyordu.
- Israel is the villain, not the hero, of his own story.
- İsrail kendi hikâyesinin kahramanı değil kötü adamıdır.
- Israel is the villain, not the hero, of his own story.
- Yisrael kendi tarihinde kahraman değil, kötü adamdır.
- Become a hero of a global space war in this action game.
- Bu aksiyon oyununda küresel bir uzay savaşında kahraman ol.
- He became a national hero.
- Ulusal bir kahraman oldu.
- Julius Caesar, this great Roman hero, was assassinated.
- Julius Caesar, bu büyük Roma kahramanı, suikaste uğradı.
- Tom said he didn't feel like a hero.
- Tom bir kahraman gibi hissetmediğini söyledi.
- They considered Tom a hero.
- Tom'u bir kahraman olarak görüyorlardı.
- The hero dog saved the baby from the fire.
- Kahraman köpek bebeği ateşten kurtardı.
- Tom said he didn't feel like a hero.
- Tom kendini bir kahraman gibi hissetmediğini söyledi.
- You're a hero in my book.
- Sen benim kitabımda bir kahramansın.
- Tom Jackson was a boyhood hero of mine.
- Tom Jackson benim çocukluk kahramanımdı.
- Valentina Tereshkova was honored with the title of Hero of the Soviet Union.
- Valentina Tereshkova Sovyetler Birliği Kahramanı unvanıyla onurlandırıldı.
- I don't feel like a hero.
- Bir kahraman gibi hissetmiyorum.
- The hero is male and white, he comes alone, he doesn't have a family, he never speaks of his family, and his mother died.
- Kahraman erkek ve beyaz, yalnız geliyor, ailesi yok, ailesinden hiç söz etmiyor ve annesi ölmüş.
- Don't try to be a hero.
- Bir kahraman olmaya çalışma.
- Sami thinks Farid is a hero.
- Sami, Farid'in bir kahraman olduğunu düşünüyor.
- Tom was a hero.
- Tom bir kahramandı.
- Every little boy needs a hero.
- Her küçük çocuğun bir kahramana ihtiyacı vardır.
- Sami thinks Farid is a hero for what he did.
- Sami, Farid'in yaptığı şey için bir kahraman olduğunu düşünüyor.
- Tom is a hero in his hometown.
- Tom memleketinde bir kahramandır.
- Tom was their hero.
- Tom onların kahramanıydı.
- He dreamed of being a hero.
- O bir kahraman olmayı hayal etti.
- They considered Tom a hero.
- Onlar, Tom'u bir kahraman olarak görüyorlardı.
- They consider him a hero.
- Onun bir kahraman olduğunu düşünüyorlar.
- Tom didn't try to be a hero.
- Tom kahraman olmaya çalışmadı.
- You were a hero.
- Sen bir kahramandın.
- The hero finally defeated the evil scientist.
- Kahraman nihayetinde kötü bilim adamını yendi.
- Don't try to be a hero.
- Kahraman olmaya çalışma.
- Tom died a hero.
- Tom bir kahraman olarak öldü.
- He was the military hero of the Civil War.
- İç Savaş'ın askeri kahramanıydı.
- Tom is a hero.
- Tom bir kahraman.
- My favorite hero is Hercules.
- En sevdiğim kahraman Herkül.
- Tom dreamed of being a hero.
- Tom bir kahraman olmayı hayal etti.
- I used to watch this anime a lot when I was a kid, but I can't quite remember what happened to the hero in the final episode.
- Bir çocukken bu animeyi çok izlerdim fakat son bölümde kahramana ne olduğunu tam olarak hatırlayamıyorum.
- They need a hero.
- Onların bir kahramana ihtiyacı var.
- He is an unsung hero.
- O duyulmamış bir kahraman.
- He was regarded as a hero for saving his friend's life.
- O, arkadaşının hayatını kurtardığı için bir kahraman olarak kabul edildi.
- The victory made him a hero.
- Zafer onu kahraman yaptı.
- Dewey was suddenly a hero.
- Dewey aniden bir kahraman oldu.
- I don't feel like a hero.
- Kendimi kahraman gibi hissetmiyorum.
- You're our hero.
- Sen bizim kahramanımızsın.
- The whole nation mourned the hero's death.
- Bütün millet kahramanın ölümüne yas tuttu.
- The hero is male and white, he comes alone, he doesn't have a family, he never speaks of his family, and his mother died.
- Kahraman erkek ve beyaz, yalnız geliyor, ailesi yok, ailesinden hiç bahsetmiyor ve annesi öldü.
- Tom is the unsung hero here.
- Tom buranın gizli kahramanı.
- I want to be a hero.
- Ben bir kahraman olmak istiyorum.
- To the public, he was a hero.
- Halk için bir kahramandı.
- Tom doesn't want to be a hero.
- Tom kahraman olmak istemiyor.
- Your son is a hero.
- Oğlun bir kahraman.
- She's not a hero.
- O bir kahraman değil.
- We regard him as our hero.
- Biz onu bir kahraman olarak görüyoruz.
- Valentina Tereshkova was honored with the title of Hero of the Soviet Union.
- Valentina Tereshkova Sovyetler Birliği Kahramanı unvanı ile onurlandırıldı.
- Better a live coward than a dead hero.
- Yaşayan bir korkak, ölü bir kahramandan iyidir.
- He was a hero of the war of 1812 against Britain.
- O, Britanya'ya karşı olan 1812 savaşının kahramanıydı.
- He is an unsung hero.
- O adı duyulmamış bir kahraman.
- Tom Jackson was a boyhood hero of mine.
- Tom Jackson çocukluk kahramanımdı.
- Tom became a national hero.
- Tom ulusal bir kahraman oldu.
- Tom looks like a hero to me.
- Tom bana bir kahraman gibi görünüyor.
- Achilles was an ancient Greek hero.
- Achilles, antik bir Yunan kahramanıydı.
- He was a hero of the war of 1812 against Britain.
- İngiltere'ye karşı 1812 savaşının bir kahramanıydı.
- Tom was regarded as a hero.
- Tom bir kahraman olarak görülüyordu.
- Ulysses Grant was a hero.
- Ulysses Grant bir kahramandı.
- Tom didn't want to be a hero.
- Tom kahraman olmak istemedi.
- Don't be a hero.
- Kahraman olma.
- Tom is no hero.
- Tom kahraman değil.
- What kind of person looks up to a genocide and calls it a hero?
- Ne tür bir insan bir soykırımı örnek alır ve ona kahraman der?
- My favorite hero is Hercules.
- Benim en sevdiğim kahraman Herkül.
- He was the military hero of the Civil War.
- İç savaşın askeri kahramanıydı.
- I wasn't trying to be hero.
- Kahraman olmaya çalışmıyordum.
- Tom is Mary's hero.
- Tom Mary'nin kahramanıdır.
- The hero became the villain.
- Kahraman kötü adam oldu.
- The play concludes with the hero's death.
- Oyun, kahramanın ölümüyle sona erer.
- The unsung hero of the game was Tom.
- Maçın gizli kahramanı Tom'du.
- Tom was our hero.
- Tom bizim kahramanımızdı.
- You're a true hero.
- Sen gerçek bir kahramansın.
- The great Roman hero, Julius Caesar, was murdered.
- Büyük Roma kahramanı Julius Caesar öldürüldü.
- A man can't always be a hero, but he can always be a man.
- Bir adam her zaman kahraman olamaz, ama her zaman adam olabilir.
- The hero finally defeated the evil scientist.
- Kahraman sonunda kötü bilim adamını yendi.
- I'm not a hero.
- Ben bir kahraman değilim.
- Tom wants to be a hero.
- Tom kahraman olmak istiyor.
- He is a hero.
- O bir kahraman.
- Every man cannot be a hero.
- Her insan kahraman olamaz.
- They regarded him as a national hero.
- Onu ulusal bir kahraman olarak gördüler.
- Tom dreamed of being a hero.
- Tom kahraman olmayı hayal etti.
- Is Tom a hero or traitor?
- Tom bir kahraman mı yoksa hain mi?
- Dewey was suddenly a hero.
- Dewey birdenbire bir kahraman oldu.
- Don't try to be a hero now.
- Şimdi bir kahraman olmaya çalışma.
- I wasn't trying to be hero.
- Ben kahraman olmaya çalışmıyordum.
- Show me a hero and I will write you a tragedy.
- Bana bir kahraman gösterin, ben de size bir trajedi yazayım.
- Tom wasn't a hero.
- Tom bir kahraman değildi.
- Tom said that he doesn't feel like a hero.
- Tom kendini bir kahraman gibi hissetmediğini söyledi.
- You're a hero in my book.
- Benim gözümde sen bir kahramansın.
- They set up a bronze statue of the hero.
- Kahramanın bronz bir heykelini diktiler.
- Tom is our hero.
- Tom bizim kahramanımız.
- He believes that he is a hero.
- Kendisinin bir kahraman olduğuna inanıyor.
- Sami was a sports hero.
- Sami bir spor kahramanıydı.
- Tom is a hero in his hometown.
- Tom memleketinde bir kahraman.
- They need a hero.
- Bir kahramana ihtiyaçları var.
- In spite of the tyrant’s persecution, the hero valiantly carried on the struggle.
- Zalimin zulmüne rağmen kahramanımız mücadelesini yiğitçe sürdürdü.
- George came home from the war as a hero.
- George savaştan eve bir kahraman olarak döndü.
- Tom looks like a hero to me.
- Tom benim için bir kahraman gibi görünüyor.
- Tom said that he doesn't feel like a hero.
- Tom kendisini kahraman gibi hissetmediğini söyledi.
- The hero died at the end of the book.
- Kahraman kitabın sonunda öldü.
- Everyone has a hero.
- Herkesin bir kahramanı vardır.
- I want to be a hero.
- Kahraman olmak istiyorum.
- Tom was suddenly a hero.
- Tom bir anda kahraman oldu.
- Kennedy was a Navy hero in World War Two.
- Kennedy İkinci Dünya Savaşı'nda bir donanma kahramanıydı.
- The police called Tom a hero.
- Polis Tom'a kahraman dedi.
- He believes himself to be a hero.
- Kendisinin bir kahraman olduğuna inanır.
- He was regarded as a hero.
- Bir kahraman olarak görülüyor.
- Clark Kent is the hero of the Superman stories.
- Clark Kent, Süpermen hikayelerinin kahramanıdır.
- Sami was like a hero.
- Sami bir kahraman gibiydi.
- I used to watch this anime a lot when I was a kid, but I can't quite remember what happened to the hero in the final episode.
- Çocukken bu animeyi çok izlerdim, ama son bölümde kahramana ne olduğunu tam olarak hatırlayamıyorum.
- The play concludes with the hero's death.
- Oyun, kahramanın ölümüyle sonuçlanıyor.
- His victory made him a hero.
- Zaferi onu bir kahraman yaptı.
- He dreamed of being a hero.
- O ise kahraman olmayı hayal ediyordu.
- They consider him a hero.
- Onu bir kahraman olarak gördüler.
- I'm a hero.
- Ben bir kahramanım.
- Tom isn't a hero.
- Tom bir kahraman değil.
- Tom is a true hero.
- Tom gerçek bir kahraman.
- He was regarded as a hero.
- O bir kahraman olarak kabul edildi.
- Don't try to be a hero now.
- Şimdi kahraman olmaya çalışma.
- A man can't always be a hero, but he can always be a man.
- Bir adam her zaman kahraman olamaz, ama her zaman erkek olabilir.
- Jim is a hero of the Republican Party.
- Jim, Cumhuriyetçi Parti'nin bir kahramanıdır.
- Senator Dole was a hero during World War Two.
- Senatör Dole İkinci Dünya Savaşı sırasında bir kahramandı.
- Tom is the real hero.
- Tom gerçek bir kahraman.
- He believes himself to be a hero.
- Kendini kahraman sanıyor.
- The whole nation mourned the hero's death.
- Tüm ulus kahramanın ölümünün yasını tuttu.
- To the public, he was a hero.
- Halka göre, o bir kahramandı.
- He became a national hero.
- O ulusal bir kahraman oldu.
- Tom is not a hero.
- Tom bir kahraman değil.
- I don't want to be a hero.
- Kahraman olmak istemiyorum.
- The unsung hero of the game was Tom.
- Oyunun görünmeyen kahramanı Tom'du.
- The hero dog saved the baby from the fire.
- Kahraman köpek bebeği yangından kurtardı.
- Senator Dole was a hero during World War Two.
- Senatör Dole, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir kahramandı.
- Tom wanted to be a hero.
- Tom bir kahraman olmak istedi.
- Tom is a hero of the nation.
- Tom ulusun bir kahramanıdır.
- Tom is Mary's hero.
- Tom, Mary'nin kahramanı.
- My grandfather was a hero.
- Büyükbabam bir kahramandı.
- They worshipped him as a hero.
- Ona bir kahraman olarak taptılar.
- Show me a hero and I will write you a tragedy.
- Bana bir kahraman göster ve ben sana bir trajedi yazacağım.
- I don't consider myself a hero.
- Kendimi bir kahraman olarak görmüyorum.
- I'm no hero.
- Kahraman değilim.
- The hero died at the end of the book.
- Kahraman, kitabın sonunda öldü.
- A hero lies within you.
- İçinizde bir kahraman yatıyor.
- Every man cannot be a hero.
- Her erkek bir kahraman olamaz.
- You're quite a hero.
- Sen tam bir kahramansın.
- Tom wants to be a hero.
- Tom bir kahraman olmak istiyor.
- We need a hero.
- Bir kahramana ihtiyacımız var.
- He's not a hero.
- O bir kahraman değil.
- Tom didn't want to be a hero.
- Tom bir kahraman olmak istemedi.
- Tom is a hero.
- Tom bir kahramandır.
- Achilles was an ancient Greek hero.
- Achilles, eski bir Yunan kahramanıydı.
- He is a masked hero; we can trust him.
- O maskeli bir kahraman; ona güvenebiliriz.
- He was regarded as a hero for saving his friend's life.
- Arkadaşının hayatını kurtardığı için bir kahraman olarak görüldü.
- What kind of person looks up to a genocide and calls it a hero?
- Ne tür bir insan soykırıma hayranlık duyar ve ona bir kahraman der?
- It is impossible to be always a hero, but you can always remain a man.
- Her zaman bir kahraman olmak imkansızdır, ama her zaman bir erkek olarak kalabilirsin.
- The victory made him a hero.
- Zafer onu bir kahraman yaptı.
- The police called Tom a hero.
- Polis, Tom'a bir kahraman demişti.
- Is Tom a hero or a traitor?
- Tom bir kahraman mı yoksa bir hain mi?
Show More (161)
|