| 1 |
icebreaker |
buz kırıcı |
n. |
|
- One is concerned with the question of ice-breaking ships carrying fuel in the Baltic.
- Bunlardan biri Baltık'ta yakıt taşıyan buz kırıcı gemiler sorunuyla ilgilidir.
- One concerned the question of ice-breaking ships carrying fuel in the Baltic.
- Bunlardan biri Baltık'ta yakıt taşıyan buz kırıcı gemiler sorunuyla ilgilidir.
- An icebreaker can carve a channel in the ice fifteen meters wide.
- Bir buz kırıcı buzda 15 metre genişliğinde bir kanal açabilir.
Show More (0)
|
| 2 |
icebreaker |
buz kıran gemi |
n. |
|
- The icebreaker led the way, clearing a path through the frozen waters.
- Buz kıran gemi, donmuş sularda bir yol açarak ilerledi.
Show More (-2)
|
| 3 |
icebreaker |
kaynaştırma faaliyeti |
n. |
|
- The host initiated an icebreaker activity to encourage conversation.
- Partinin sahibi sohbeti teşvik etmek amacıyla bir kaynaştırma faaliyeti başlattı.
Show More (-2)
|
| 4 |
icebreaker |
buzkıran |
n. |
|
- An icebreaker can carve a channel in the ice fifteen meters wide.
- Bir buzkıran, buzda on beş metre genişliğinde bir kanal açabilir.
Show More (-2)
|
