illegally - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
illegally yasadışı olarak adv.
  • The majority of them may be considered as illegally employed.
  • Bunların çoğunluğu yasadışı olarak istihdam edilmiş sayılabilir.
  • At any rate, it means that millions of foreigners live on our soil permanently and illegally.
  • Her halükarda bu, milyonlarca yabancının topraklarımızda kalıcı ve yasadışı olarak yaşadığı anlamına geliyor.
  • How many Chinese nationals are able to enter the European Union thanks to the visa exemption and stay here illegally?
  • Vize muafiyeti sayesinde Avrupa Birliği'ne girebilen ve burada yasadışı olarak kalabilen kaç Çin vatandaşı var?
Show More (11)
illegally yasadışı yollarla adv.
  • We need urgently to face up to the need to secure our borders and remove those who enter illegally.
  • Sınırlarımızı güvence altına alma ve yasadışı yollardan girenleri çıkarma ihtiyacıyla acilen yüzleşmemiz gerekiyor.
  • One of the reasons for the crisis is that meat was imported illegally into Europe.
  • Krizin nedenlerinden biri de etin Avrupa'ya yasadışı yollardan ithal edilmesidir.
  • Saddam Hussein has attempted illegally to acquire weapons of mass destruction for years.
  • Saddam Hüseyin yıllardır yasadışı yollardan kitle imha silahları elde etmeye çalışmaktadır.
Show More (5)
illegally yasa dışı olarak adv.
  • A lot of bicycles are illegally parked in front of the station.
  • Birçok bisiklet istasyonun önünde yasa dışı olarak park edilmektedir.
Show More (-2)