1 |
in cash |
nakden |
adv. |
|
- I'd like to pay in cash.
- Nakit ödemek istiyorum.
- I pay in cash.
- Ben nakit öderim.
- I have three hundred dollars in cash.
- Nakit üç yüz dolarım var.
- Tom paid in cash.
- Tom nakit ödedi.
- I had to pay in cash.
- Nakit ödemek zorunda kaldım.
- I want to pay in cash.
- Nakit ödemek istiyorum.
- I usually pay for everything in cash.
- Genelde her şeyi nakit öderim.
- She had about a hundred and fifty dollars in cash.
- Yaklaşık yüz elli dolar nakit parası vardı.
- You have to pay in cash.
- Nakit ödeme yapmanız gerekiyor.
- Tom wanted to pay in cash.
- Tom nakit ödemek istedi.
- You don't have to pay in cash.
- Nakit ödemek zorunda değilsiniz.
- Tom gets paid in cash.
- Tom'a parası nakit ödeniyor.
- Tom gets paid in cash.
- Tom nakit para alıyor.
- I'd appreciate it if you could pay in cash.
- Nakit ödeyebilirseniz çok memnun olurum.
- I want to be paid in cash.
- Nakit ödeme istiyorum.
- Could I get a discount if I pay in cash?
- Nakit ödersem indirim alabilir miyim?
- You don't have to pay in cash.
- Nakit ödemenize gerek yok.
- Tom wants to pay in cash.
- Tom nakit ödemek istiyor.
- I want to be paid in cash.
- Bana nakit ödenmesini istiyorum.
- We must pay in cash.
- Nakit ödeme yapmalıyız.
- She usually pays for everything in cash.
- Genelde hep nakit ödeme yapar.
- Tom usually pays for everything in cash.
- Tom genellikle her şeyin parasını nakit öder.
- Tom gets paid in cash.
- Tom nakit ödeme alıyor.
- I don't have enough money to pay for the product in cash.
- Ürünün parasını nakit ödeyecek kadar param yok.
- She usually pays for everything in cash.
- Genellikle her şeyin parasını nakit öder.
- I have three hundred dollars in cash.
- Üç yüz dolar nakit param var.
- I paid for the purchase in cash.
- Alışveriş için nakit ödeme yaptım.
- Tom doesn't want to pay in cash.
- Tom nakit ödeme yapmak istemiyor.
- He usually pays for everything in cash.
- Genellikle her şeyi nakit öder.
- Sami had seven dollars in cash.
- Sami'nin yedi dolar nakdi vardı.
- He didn't say anything as to whether he was going to pay in cash or by check.
- Nakit mi yoksa çekle mi ödeyeceği konusunda bir şey söylemedi.
- I assume you'll be paying me in cash.
- Bana nakit ödeme yapacağını varsayıyorum.
- Is there a discount if you pay in cash?
- Nakit öderseniz indirim var mı?
- She withdrew five thousands pounds in cash.
- Beş bin pound nakit çekmiş.
- I pay in cash.
- Nakit öderim.
- Tom doesn't want to pay in cash.
- Tom nakit ödemek istemiyor.
- Do you pay for it in cash or by check?
- Nakit mi yoksa çekle mi ödeyeceksiniz?
- Sami had seven dollars in cash.
- Sami'nin yedi dolar nakit parası vardı.
- Tom paid in cash.
- Tom nakit para ödedi.
- I paid in cash.
- Ben nakit ödedim.
- I paid for my purchases in cash.
- Alışverişlerimi nakit ödedim.
- You have to pay in cash.
- Nakit ödemek zorundasın.
- I paid in cash.
- Nakit ödedim.
- I'd appreciate it if you could pay in cash.
- Nakit ödeyebilirseniz memnun olurum.
- Could I get a discount if I pay in cash?
- Nakit ödersem, indirimli alabilir miyim?
- Tom didn't want to pay in cash.
- Tom nakit ödemek istemedi.
- Are you going to pay in cash?
- Nakit mi ödeyeceksin?
- Tom bought gas and paid in cash.
- Tom benzin aldı ve nakit ödedi.
- Tom paid in cash.
- Tom nakden ödedi.
- Tom paid for everything in cash.
- Tom her şeyi nakit ödedi.
Show More (47)
|
2 |
in cash |
nakit olarak |
adv. |
|
- I usually pay for everything in cash.
- Genellikle her şey için nakit olarak ödeme yaparım.
- We must pay in cash.
- Biz nakit olarak ödemeliyiz.
- I assume you'll be paying me in cash.
- Ben senin bana nakit olarak ödeyeceğini farzederim.
- I want to pay in cash.
- Nakit olarak ödemek istiyorum.
- He usually pays for everything in cash.
- Genelde her şeyi nakit olarak alır.
- Tom gets paid in cash.
- Tom parasını nakit olarak alır.
- I have one thousand dollars in travelers' checks and five hundred in cash.
- Seyahat çeki olarak bin dolarım ve nakit olarak da beş yüz dolarım var.
- I don't have enough money to pay for the product in cash.
- Ürünü nakit olarak ödemek için yeterli param yok.
- I'd like to pay in cash.
- Nakit olarak ödemek istiyorum.
- I had to pay in cash.
- Nakit olarak ödemek zorunda kaldım.
- Tom wants to pay in cash.
- Tom nakit olarak ödemek istiyor.
Show More (8)
|
3 |
in cash |
peşin |
adv. |
|
- Do you pay for it in cash or by check?
- Bunun için peşin mi yoksa çekle mi ödeme yapıyorsun?
- Could I get a discount if I pay in cash?
- Peşin ödersem indirim yapıyor musunuz?
- Are you going to pay in cash?
- Peşin mi ödeyeceksin?
- Tom paid in cash.
- Tom peşin ödedi.
Show More (1)
|