|
- The Commission urges the national authorities in charge of its implementation to be vigilant in that respect.
- Komisyon, Direktifin uygulanmasından sorumlu ulusal makamları bu konuda dikkatli olmaya çağırmaktadır.
- In July a new post of Deputy Prime Minister and State Minister in charge of EU affairs was created.
- Temmuz ayında, AB işlerinden sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olarak yeni bir makam oluşturulmuştur.
- I'm in charge of security.
- Güvenlikten sorumluyum.
- I'm not in charge of anything.
- Hiçbir şeyden sorumlu değilim.
- No one is in charge of your happiness except you.
- Senden başka kimse senin mutluluğundan sorumlu değil.
- Who's in charge of this section?
- Bu bölümden kim sorumlu?
- You're in charge of this.
- Sen bunun sorumlususun.
- Miss Sato is in charge of my class.
- Bayan Sato benim sınıfımdan sorumlu.
- He's in charge of administration at the hospital.
- Hastanenin yönetiminden sorumludur.
- I'm in charge of security.
- Güvenlikten ben sorumluyum.
- I'm in charge of that.
- Bundan ben sorumluyum.
- He is in charge of this year's tennis tournament.
- Bu yılki tenis turnuvasından o sorumlu.
- Tom is in charge of this year's tennis tournament.
- Tom bu yılki tenis turnuvasından sorumlu.
- I'm in charge of the book department.
- Kitap bölümünden ben sorumluyum.
- Tom is in charge of this project.
- Tom bu projeden sorumlu.
- Miss Yamada is in charge of the 2nd year class this year.
- Bayan Yamada bu yıl 2. sınıftan sorumlu.
- My uncle is in charge of the third-year class.
- Amcam üçüncü sınıftan sorumlu.
- Who is in charge of the office while the boss is away?
- Patron dışarıdayken ofisin sorumlusu kim?
- He was in charge of the fundraising efforts.
- Bağış toplama çabalarından sorumluydu.
- He is in charge of the logistics of the military operation.
- Askeri operasyonun lojistiğinden sorumludur.
- Who is in charge of the office while the boss is away?
- Patron yokken ofisten kim sorumlu?
- Tom is in charge of the hostage negotiation.
- Rehine pazarlığından Tom sorumlu.
- Mr Brown is in charge of our class.
- Bay Brown, sınıftan sorumlusu.
- Who was in charge of today's party?
- Bugünkü partiden kim sorumluydu?
- Who's in charge of the sales section?
- Satış bölümünden kim sorumlu?
- He is in charge of the class.
- Sınıfın sorumlusu o.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
- Yabancı konukları ağırlamaktan sorumlu.
- Who is in charge of this building?
- Bu binanın sorumlusu kimdir?
- He is in charge of the logistics of the military operation.
- O askeri operasyonun lojistik sorumlusudur.
- He was in charge of the fundraising efforts.
- O, bağış toplama çabalarından sorumluydu.
- This teacher is in charge of the third year class.
- Bu öğretmen üçüncü sınıftan sorumlu.
- He is in charge of the class.
- O, sınıftan sorumludur.
- Tom is in charge of the hostage negotiation.
- Tom rehine müzakeresinden sorumlu.
- He's in charge of the sales department.
- Satış bölümünden sorumlu.
- He is in charge of our class.
- Sınıfımızın sorumlusu o.
- This teacher is in charge of the third year class.
- Bu öğretmen üçüncü sınıf dersinden sorumludur.
- I am in charge of the book section.
- Ben kitap bölümünün sorumlusuyum.
- He's in charge of the department.
- Departmandan o sorumlu.
- I am in charge of the book section.
- Kitap bölümünden ben sorumluyum.
- My uncle is in charge of the third-year class.
- Dayım üçüncü sınıfın sorumlusu.
- That teacher is in charge of the third-year class.
- Bu öğretmen, üçüncü sınıftan sorumlu.
- Who's in charge of doing that?
- Bunu yapmaktan kim sorumlu?
- I'm in charge of that.
- Ondan ben sorumluyum.
- I'm in charge of this mission.
- Bu görevden ben sorumluyum.
- He is in charge of our class.
- O bizim sınıfın sorumlusudur.
- Miss Sato is in charge of my class.
- Bayan Sato benim sınıfın sorumlusudur.
- That teacher is in charge of the third-year class.
- O öğretmen, üçüncü sınıfın sorumlusu.
- Who's in charge of the school kitchen?
- Okul mutfağından kim sorumlu?
- I'm in charge of shopping.
- Ben alışverişten sorumluyum.
- I'm the one in charge of this group.
- Bu gruptan sorumlu kişi benim.
- I am in charge of this.
- Bundan ben sorumluyum.
- Tom is in charge of overseeing the entire project.
- Tom tüm projeyi denetlemekten sorumlu.
- He's in charge of the sales department.
- Satış departmanından sorumlu.
- Tom is in charge of making all the arrangements for our trip to Boston.
- Tom Boston'a gezimiz için tüm düzenlemeleri yapmakla sorumlu.
- Who is in charge of errands now?
- Şimdi ayak işlerinden kim sorumlu?
- She was in charge of the office while I was away on a trip to Kyoto for a week.
- Ben bir haftalığına Kyoto'ya gittiğimde ofisten o sorumluydu.
- A captain is in charge of his ship and its crew.
- Bir kaptan gemisinden ve mürettebatından sorumludur.
- Who's in charge of the sales section?
- Satış bölümünün sorumlusu kim?
- Tom is on the committee in charge of the event.
- Tom etkinlikten sorumlu komitede.
- Mr Brown is in charge of our class.
- Bay Brown, bizim sınıfın sorumlusu.
- He's in charge of administration at the hospital.
- O, hastanenin yönetiminden sorumlu.
- He's in charge of the department.
- O departman sorumlusudur.
- Who is in charge of this building?
- Bu binanın sorumlusu kim?
- No one is in charge of your happiness except you.
- Mutluluğunuzdan sizden başka kimse sorumlu değildir.
- Who's in charge of this section?
- Bu bölümün sorumlusu kim?
- I'm the one in charge of this group.
- Bu gruptan ben sorumluyum.
- At the summer camp, she was in charge of the group I belonged to.
- Yaz kampında, ait olduğum gruptan sorumluydu.
- I'm not in charge of anything.
- Ben hiçbir şeyden sorumlu değilim.
- Who was in charge of today's party?
- Bugünkü partinin sorumlusu kimdi?
- She was in charge of the office while I was away on a trip to Kyoto for a week.
- Ben bir haftalığına Kyoko seyahatindeyken, o ofisten sorumluydu.
- I'm in charge of the propaganda.
- Propagandadan ben sorumluyum.
- You're in charge of this.
- Bu işten sen sorumlusun.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
- O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- I'm in charge of shopping.
- Alışverişten ben sorumluyum.
Show More (71)
|
