irrational - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
irrational mantıksız adj.
  • This argument is irrational and lacks objectivity.
  • Bu argüman mantıksızdır ve objektiflikten yoksundur.
  • Altogether this is an ill-conceived, irrational and ultimately unnecessary piece of legislation.
  • Sonuç olarak bu, kötü düşünülmüş, mantıksız ve nihayetinde gereksiz bir mevzuat parçasıdır.
  • Altogether this is an ill-conceived, irrational and ultimately unnecessary piece of legislation.
  • Bütünüyle bu, kötü tasarlanmış, mantıksız ve nihayetinde gereksiz bir mevzuat parçasıdır.
Show More (17)
irrational irrasyonel adj.
  • Its forecasting errors are now legendary, and it has an irrational fear of inflation.
  • Tahmin hataları artık efsaneleşmiştir ve enflasyona karşı irrasyonel bir korkusu vardır.
  • The only purpose of this report is to justify an economic system which is irrational, anarchic and socially unjust.
  • Bu raporun tek amacı irrasyonel, anarşik ve sosyal açıdan adaletsiz bir ekonomik sistemi meşrulaştırmaktır.
  • Which of the following is an irrational number?
  • Aşağıdakilerden hangisi irrasyonel bir sayıdır?
Show More (4)
irrational mantıksız varlık n.
  • We are irrational beings.
  • Biz mantıksız varlıklarız.
Show More (-2)