|
- Buying jewelry for Valentines Day gifts is difficult.
- Sevgililer Günü hediyesi için mücevher almak zordur.
- Sami saw jewelry in Layla's purse.
- Sami, Layla'nın çantasında mücevher gördü.
- A thief broke in and made off with all my jewelry.
- Bir hırsız içeri girdi ve tüm mücevherlerimi çaldı.
- In this jewelry store there are some pretty earrings.
- Bu mücevher dükkanında çok güzel küpeler var.
- She had to part with her jewelry box.
- Mücevher kutusunu bırakmak zorunda kaldı.
- I don't own any expensive jewelry.
- Pahalı bir mücevhere sahip değilim.
- Tom never gave Mary any jewelry.
- Tom, Mary'ye hiç mücevher vermedi.
- Mary wears expensive jewelry.
- Mary pahalı mücevherler takar.
- Tom noticed that Mary wasn't wearing any jewelry.
- Tom, Mary'nin hiç mücevher takmadığını fark etti.
- Why did you steal your grandmother's jewelry?
- Neden büyükannenin mücevherlerini çaldın?
- Tom was caught trying to steal jewelry.
- Tom mücevher çalmaya çalışırken yakalandı.
- What sort of jewelry are you going to wear with this dress?
- Bu elbiseyle ne tür mücevherler takacaksın?
- Tom bought Mary lots of jewelry.
- Tom, Mary'ye bir sürü mücevher aldı.
- Tom pawned the jewelry he had stolen.
- Tom çaldığı mücevherleri rehin verdi.
- The police recovered the stolen jewelry.
- Polisler, çalınan mücevheri kurtardı.
- Tom admits that he stole Mary's jewelry.
- Tom, Mary'nin mücevherlerini çaldığını itiraf ediyor.
- Some men wear jewelry.
- Bazı erkekler mücevher takar.
- Mary took her earrings off and put them in the jewelry box on her dresser.
- Mary küpelerini çıkarıp şifonyerindeki mücevher kutusuna koydu.
- Tom certainly spends a lot of money on jewelry.
- Tom kesinlikle mücevherlere çok para harcıyor.
- He is shopping in a jewelry store.
- Bir mücevher mağazasında alışveriş yapıyor.
- She is buying jewelry in a jewelry store.
- Kuyumcudan mücevher alıyor.
- Making jewelry is a lot easier than it sounds like it would be.
- Mücevher yapmak göründüğünden çok daha kolay.
- Tom pawned the jewelry that he stole.
- Tom çaldığı mücevherleri rehin bıraktı.
- She had to part with her jewelry box.
- Onun mücevher kutusunu elden çıkarmak zorunda kaldı.
- I have a pretty wooden box to keep my jewelry in.
- Mücevherlerimi saklamak için güzel bir tahta kutum var.
- I don't own any expensive jewelry.
- Pahalı mücevherlerim yok.
- Do you recognize any of this jewelry?
- Bu mücevherlerden herhangi birini tanıyor musun?
- The woman wants jewelry.
- Kadın mücevher ister.
- I'll sell the jewelry to customers.
- Mücevherleri müşterilere satacağım.
- Tom pawned the jewelry that he had stolen.
- Tom çaldığı mücevherleri rehin bıraktı.
- They bought cars and jewelry.
- Araba ve mücevher aldılar.
- Mary wears expensive jewelry.
- Mary pahalı mücevherler takıyor.
- Tom has never given Mary any jewelry.
- Tom, Mary'ye hiç mücevher vermedi.
- She was captured trying to steal jewelry.
- Mücevher çalmaya çalışırken yakalandı.
- There's a jewelry store not far from here.
- Buradan çok uzakta olmayan bir mücevher dükkanı var.
- Tom admitted that he stole Mary's jewelry.
- Tom, Mary'nin mücevherlerini çaldığını itiraf etti.
- Tom found the stolen jewelry in Mary's room.
- Tom çalınan mücevherleri Mary'nin odasında buldu.
- I've never bought jewelry.
- Hiç mücevher almadım.
- Your jewelry is very beautiful.
- Mücevherleriniz çok güzel.
- The box contains some old jewelry.
- Kutuda eski mücevherler var.
- Mary took her earrings off and put them in the jewelry box on her dresser.
- Mary küpelerini çıkardı ve onları şifoniyerinin üstündeki mücevher kutusuna koydu.
- Mary wears lots of jewelry.
- Mary çok fazla mücevher takıyor.
- Tom's wife loves to exhibit her jewelry.
- Tom'un karısı, mücevherlerini sergilemekten hoşlanıyor.
- Tom confessed to stealing the jewelry.
- Tom mücevherleri çaldığını itiraf etti.
- He wears expensive clothes and owns a lot of jewelry.
- Pahalı kıyafetler giyiyor ve çok sayıda mücevhere sahip.
- Mary doesn't usually wear jewelry.
- Mary genelde mücevher takmaz.
- I want to report the loss of some jewelry.
- Bazı mücevherlerin kaybolduğunu bildirmek istiyorum.
- Tom's wife loves to exhibit her jewelry.
- Tom'un karısı mücevherlerini sergilemeyi seviyor.
- The police recovered the stolen jewelry.
- Polis çalınan mücevherleri ele geçirdi.
- My mother loves jewelry a lot.
- Annem mücevherleri çok sever.
- They keep their jewelry in the safe.
- Mücevherlerini kasada saklıyorlar.
- They keep their jewelry in the safe.
- Mücevherlerini kasada tutuyorlar.
- The box contains some old jewelry.
- Kutu bazı eski mücevherler içeriyor.
Show More (50)
|
