keeper - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
keeper bekçi n.
  • You're a keeper.
  • Sen bir bekçisin.
  • Am I my brother's keeper?
  • Ben kardeşimin bekçisi miyim?
  • Tom is a keeper.
  • Tom bir bekçidir.
Show More (1)
keeper kaleci n.
  • The football team's keeper made several impressive saves.
  • Futbol takımının kalecisi, etkileyici birkaç kurtarış yaptı.
  • She's a keeper.
  • O bir kaleci.
  • You're a keeper.
  • Sen bir kalecisin.
Show More (0)
keeper bakıcı n.
  • The zookeeper fed and cared for the exotic animals in the sanctuary.
  • Hayvanat bahçesi bakıcısı barınaktaki egzotik hayvanları besliyor ve onlara bakıyordu.
  • Am I my brother's keeper?
  • Biraderimin bakıcısı mıyım ben?
Show More (-1)
keeper cı/ci n.
  • The beekeeper sells organic honey.
  • Arı, organik bal satıyor.
Show More (-2)