laptop - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
laptop dizüstü bilgisayar n.
  • I need a new laptop.
  • Yeni bir dizüstü bilgisayara ihtiyacım var.
  • This laptop is very thin.
  • Bu dizüstü bilgisayar çok ince.
  • My laptop's stopped working.
  • Dizüstü bilgisayarım çalışmıyor.
Show More (70)
laptop dizüstü n.
  • I have an Asus laptop.
  • Benim bir Asus dizüstüm var.
  • I sat down and opened my laptop.
  • Oturdum ve dizüstü bigisayarımı açtım.
  • He instantly regretted taking apart the laptop after realizing how many complex components there were inside.
  • İçinde ne kadar karmaşık parçalar olduğunu farkettikten sonra dizüstünü söktüğüne anında pişman oldu.
Show More (2)