|
- This is a human being facing a life sentence.
- Bu, ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya olan bir insan.
- Tom was given a life sentence.
- Tom'a ömür boyu hapis cezası verildi.
- Tom is serving a life sentence.
- Tom ömür boyu hapis cezası çekiyor.
- Tom was given a life sentence for killing a security guard.
- Tom'a bir güvenlik görevlisini öldürdüğü için ömür boyu hapis cezası verildi.
- A life sentence in Indonesia means you're gonna die in jail.
- Endonezya'da ömür boyu hapis cezası hapishanede öleceğin anlamına gelir.
- Tom is facing a life sentence.
- Tom ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya.
- Dan was serving a life sentence in a maximum security facility.
- Dan maksimum güvenlikli bir tesiste ömür boyu hapis cezasını çekiyordu.
- Tom is currently serving two life sentences for a series of murders.
- Tom bir dizi cinayetten dolayı iki ömür boyu hapis cezası çekiyor.
- He has a life sentence.
- Onun ömür boyu hapis cezası var.
- Tom got a life sentence.
- Tom bir ömür boyu hapis cezası aldı.
- Tom is serving a life sentence now.
- Tom şu anda ömür boyu hapis cezasını çekiyor.
- A life sentence in Indonesia means you're gonna die in prison.
- Endonezya'da ömür boyu hapis cezası hapiste öleceğin anlamına gelir.
- Tom could've received a life sentence.
- Tom bir ömür boyu hapis cezası alabilirdi.
- The convicted drug dealer was willing to comply with the authorities to have his death sentence reduced to a life sentence.
- Mahkûm uyuşturucu satıcısı ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına düşürtmek için yetkililere boyun eğmeye istekliydi.
- Layla got a life sentence.
- Layla ömür boyu hapis cezası aldı.
- This crime is subject to a life sentence.
- Bu suç ömür boyu hapis cezasına tabidir.
- A life sentence in Indonesia means life.
- Endonezya'da ömür boyu hapis cezası hayat anlamına gelir.
- He is serving a life sentence for the murder of his wife.
- Karısını öldürmekten ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştır.
- A life sentence in Indonesia means life.
- Endonezya'da ömür boyu hapis, ömür boyu demektir.
- Tom's cellmate is serving a life sentence.
- Tom'un hücre arkadaşı bir ömür boyu hapis cezası yatıyor.
- Layla got a life sentence.
- Leyla'nın ömür boyu hapis cezası aldı.
- Tom is serving three life sentences.
- Tom üç ömür boyu hapis cezası çekiyor.
- Dan was sentenced to three consecutive life sentences.
- Dan üç kez ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
- Tom is now serving a life sentence.
- Tom şu anda ömür boyu hapis cezasını çekiyor.
- Tom's cellmate is serving a life sentence.
- Tom'un hücre arkadaşı ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
- Layla was handed three life sentences.
- Leyla'ya üç tane ömür boyu hapis cezası verildi.
- A life sentence in Indonesia means you're gonna die in prison.
- Endonezya'da bir ömür boyu hapis cezası, hapiste öleceksin demektir.
- Tom was given a life sentence for killing a security guard.
- Tom bir güvenlik görevlisini öldürdüğü için ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
- The man was given a life sentence.
- Adama ömür boyu hapis cezası verildi.
- A life sentence in Indonesia means a living hell until you die.
- Endonezya'da ömür boyu hapis cezası ölene kadar bir cehennemi yaşamak demektir.
- A life sentence in Indonesia really does mean that you'll be in prison until you die.
- Endonezya'da ömür boyu hapis cezası gerçekten ölene kadar hapiste kalacağın anlamına geliyor.
- Layla was sentenced to two consecutive life sentences.
- Leyla art arda iki ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
- Tom was given a life sentence.
- Tom'a bir ömür boyu hapis cezası verildi.
- Sami was given a life sentence.
- Sami'ye ömür boyu hapis cezası verildi.
- Fadil got two life sentences.
- Fadıl iki defa ömür boyu hapis cezası aldı.
Show More (32)
|
