long-range - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
long-range uzun menzilli adj.
  • Iraq agreed, among other things, to give up all its weapons of mass destruction and long-range missiles.
  • Irak, diğer hususların yanı sıra, tüm kitle imha silahlarını ve uzun menzilli füzelerini bırakmayı kabul etti.
  • Iraq agreed, among other things, to give up all its weapons of mass destruction and long-range missiles.
  • Irak, diğer hususların yanı sıra, tüm kitle imha silahlarını ve uzun menzilli füzelerini bırakmayı kabul etmiştir.
Show More (-1)