|
- I therefore ask you to make an exception and allow me to ask my question.
- Bu nedenle sizden bir istisna yapmanızı ve sorumu sormama izin vermenizi rica ediyorum.
- Then I suggest that you make an exception and sit in another seat; perhaps the device there works.
- O zaman bir istisna yapmanızı ve başka bir koltuğa oturmanızı öneririm; belki oradaki cihaz çalışır.
- Whether or not we should make an exception in this case should, however, be placed in the correct context.
- Bununla birlikte, bu durumda bir istisna yapıp yapmamamız gerektiği doğru bağlama oturtulmalıdır.
- I would make an exception for aviation, which, in most cases, involves cross-border connections and long distances.
- Çoğu durumda sınır ötesi bağlantılar ve uzun mesafeler içeren havacılık için bir istisna yapabilirim.
- I would make an exception for aviation, which, in most cases, involves cross-border connections and long distances.
- Çoğu durumda sınır ötesi bağlantıları ve uzun mesafeleri içeren havacılık için bir istisna yapmak isterim.
- Could you make an exception?
- Bir istisna yapabilir misin?
- Can't you make an exception?
- Bir istisna yapamaz mısın?
- Just this once, I'll make an exception.
- Sadece bu seferlik bir istisna yapacağım.
- I don't think we can make an exception.
- Bir istisna yapabileceğimizi sanmıyorum.
- I'll make an exception just this once.
- Sadece bu seferlik bir istisna yapacağım.
- I'll make an exception in your case.
- Ben sizin durumunuzda bir istisna yapacağım.
- I'll make an exception just this once.
- Bu seferlik bir istisna yapacağım.
- I can't make an exception.
- Bir istisna yapamam.
- If I make an exception for you, everyone will expect the same treatment.
- Sana bir istisna yapsam, aynı muameleyi herkes bekleyecektir.
- Make an exception.
- Bir istisna yap.
- Can you make an exception?
- Bir istisna yapabilir misin?
- Could you make an exception?
- Bir istisna yapar mısın?
- I'll make an exception in your case.
- Senin durumunda bir istisna yapacağım.
- Make an exception.
- Bir istisna yapın.
- I'll make an exception this time.
- Bu defa bir istisna yapacağım.
- If I make an exception for you, everyone will expect the same treatment.
- Senin için bir istisna yaparsam, herkes aynı muameleyi bekleyecek.
- Tom made an exception.
- Tom bir istisna yaptı.
- Can you make an exception?
- Bir istisna yapar mısın?
- I'll make an exception this time.
- Bu seferlik bir istisna yapacağım.
- I can't make an exception.
- Ben bir istisna yapamam.
Show More (22)
|
