manhood - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
manhood erkeklik n.
  • Sami oozed manhood.
  • Sami erkeklik taslıyordu.
  • Sami felt that Layla had killed his manhood.
  • Sami, Layla'nın erkekliğini öldürdüğünü düşünüyordu.
  • It was the custom in old times that as soon as a Japanese boy reached manhood he should leave his home and roam through the land in search of adventures.
  • Eski zamanlarda bir Japon delikanlısı erkekliğe erişir erişmez evinden ayrılır ve macera aramak için diyar diyar dolaşırdı.
Show More (3)