|
- This is worth a compliment although I regret, of course, that he did not expound it in his own mother tongue.
- Elbette bunu kendi ana dilinde açıklamadığı için üzgün olsam da bu övgüye değer.
- All of us must be able to take part in the debate in our own mother tongue.
- Hepimiz kendi ana dilimizde tartışmaya katılabilmeliyiz.
- In our schools, it is inevitable that the mother tongue is the official language, the first language.
- Okullarımızda ana dilin resmi dil, birinci dil olması kaçınılmazdır.
- The mother tongue is an irreplaceable treasure.
- Ana dil yeri doldurulamaz bir hazinedir.
- Your mother tongue is never exactly the same as your mother's tongue.
- Ana diliniz asla annenizin diliyle birebir aynı değildir.
- It can take a few years to learn very advanced English at almost the mother tongue level.
- Neredeyse ana dil seviyesinde çok ileri düzeyde İngilizce öğrenmek birkaç yıl sürebilir.
- Urdu is my mother tongue.
- Urduca benim ana dilimdir.
- Translators do their best work when they translate into their mother tongue.
- Çevirmenler en iyi işlerini ana dillerine çeviri yaptıklarında yaparlar.
- English is not my mother tongue, either!
- İngilizce de benim ana dilim değil!
- He was raised in the States, but his mother tongue is Japanese.
- Amerika'da büyüdü ama ana dili Japonca.
- Hungarian is my mother tongue.
- Macarca benim ana dilim.
- He was raised in the States, but his mother tongue is Japanese.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü ama onun ana dili Japonca.
- My mother tongue is Hungarian.
- Benim ana dilim Macarca.
- My mother tongue is Japanese.
- Benim ana dilim Japoncadır.
- You must contribute to Tatoeba only in your mother tongue.
- Tatoeba'ya sadece ana dilinde katkı yapmalısın.
- Spanish is his mother tongue.
- İspanyolca onun ana dilidir.
- Both French and Spanish are mother tongues of Conchita.
- Hem Fransızca hem de İspanyolca, Conchita'nın ana dilleridir.
- He was raised in the States, but his mother tongue is Japanese.
- O, ABD'de büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- She was raised in the United States of America but her mother tongue is Japanese.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- English is my mother tongue.
- İngilizce benim ana dilimdir.
- Hebrew is my mother tongue.
- İbranice ana dilimdir.
- French is their mother tongue.
- Onların ana dili, Fransızca.
- Urdu is her mother tongue.
- Urduca onun ana dili.
- My mother tongue is Polish.
- Benim ana dilim Lehçe.
- French is their mother tongue.
- Fransızca, onların ana dili.
- He was raised in the States, but his mother tongue is Japanese.
- O, Amerika'da büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- She was raised in the United States of America but her mother tongue is Japanese.
- Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü ama ana dili Japonca.
- Italian is my mother tongue.
- İtalyanca benim ana dilim.
- French is his mother tongue.
- Fransızca onun ana dili.
- One should love one's mother tongue.
- Biri kendi ana dilini sevmeli.
- Finnish is the mother tongue of my children.
- Fince çocuklarımın ana dili.
- English is not my mother tongue.
- İngilizce ana dilim değildir.
- Arabic is my mother tongue.
- Arapça benim ana dilim.
- My mother tongue is Spanish.
- Benim ana dilim İspanyolca'dır.
- English is not my mother tongue.
- İngilizce benim ana dilim değil.
- Spanish is his mother tongue.
- İspanyolca onun ana dili.
- Japanese is my mother tongue.
- Japonca benim ana dilimdir.
- Brent is an American, but he speaks Japanese as if it were his mother tongue.
- Brent, bir Amerikalı ama o, sanki ana diliymiş gibi Japonca konuşuyor.
- French is her mother tongue.
- Ana dili Fransızca.
- She speaks five foreign languages, but when she wants to curse she speaks in her mother tongue.
- Beş yabancı dil biliyor ama küfretmek istediğinde ana dilinde konuşuyor.
- He was raised in the States, but his mother tongue is Japanese.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- Spanish is her mother tongue.
- İspanyolca onun ana dili.
- French is his mother tongue.
- Onun ana dili Fransızcadır.
- I can speak Esperanto as if it's my mother tongue.
- Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
- Finnish is the mother tongue of my children.
- Fince, çocuklarımın ana dilidir.
- My mother tongue is Klingoranto, a mixture of Klingon and Esperanto.
- Ana dilim, Klingonca ve Esperanto'nun bir karışımı olan Klingorantodur.
- Spanish is her mother tongue.
- İspanyolca onun ana dilidir.
- Educators should respect learners' mother tongue.
- Eğitimciler öğrencilerin ana diline saygı göstermeliler.
- Mr Wright speaks Japanese as if it were his mother tongue.
- Bay Wright Japonca'yı ana dili gibi konuşuyor.
- Not all Americans speak English as their mother tongue.
- Tüm Amerikalılar İngilizceyi ana dilleri olarak konuşmazlar.
- The foreigner spoke Japanese as if it were her mother tongue.
- Yabancı sanki ana dili gibi Japonca konuşuyordu.
- Brent is an American, but he speaks Japanese as if it were his mother tongue.
- Brent, bir Amerikalı ama Japonca'yı ana dili gibi konuşuyor.
- French is my mother tongue.
- Ana dilim Fransızcadır.
- I don't understand this phrase despite it being in my mother tongue.
- Ana dilimde olmasına rağmen bu cümleyi anlamıyorum.
- Urdu is his mother tongue.
- Urduca onun ana dili.
- Japanese is my mother tongue.
- Japonca benim ana dilim.
- French is her mother tongue.
- Fransızca, onun ana dilidir.
- I can speak Esperanto as if it's my mother tongue.
- Esperanto dilini ana dilim gibi konuşabiliyorum.
- Both French and Spanish are mother tongues of Conchita.
- Fransızca ve İspanyolca Conchita'nın ana dilleridir.
- Hebrew is my mother tongue.
- İbranice benim ana dilim.
- He was raised in the States, but his mother tongue is Japanese.
- O, Birleşik Devletler'de büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- My mother tongue is Spanish.
- Benim ana dilim İspanyolca.
- My mother tongue is Klingoranto, a mixture of Klingon and Esperanto.
- Benim ana dilim Klingoranto, Klingonca ve Esperanto karışımı.
- My mother tongue is Hungarian.
- Ana dilim Macarca.
- Urdu is my mother tongue.
- Urduca benim ana dilim.
- Italian is my mother tongue.
- İtalyanca benim ana dilimdir.
- My mother tongue is Polish.
- Benim ana dilim Lehçe'dir.
- Is your mother tongue Chinese?
- Ana dilin Çince mi?
- He was raised in the States, but his mother tongue is Japanese.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü lâkin onun ana dili Japonca.
- English is not my mother tongue, either!
- İngilizce benim de ana dilim değil!
- My mother tongue is Japanese.
- Benim ana dilim Japonca'dır.
- It is rather sad to see people who can't even use their mother tongue correctly.
- Ana dillerini bile doğru kullanamayan insanları görmek oldukça üzücü.
Show More (69)
|
|
- There are only mother tongue languages, which shape individuals and their environment.
- Bireyleri ve çevrelerini şekillendiren sadece anadilleri var.
- I would also add our own mother tongue to the equation.
- Denkleme kendi anadilimizi de eklemek isterim.
- There is no single European mother tongue, but a great many.
- Tek bir Avrupa anadili yoktur, ama çok sayıda anadil vardır.
- My mother tongue is very rich in popular proverbs and sayings.
- Anadilim popüler atasözleri ve deyimler açısından çok zengindir.
- It must be possible for all citizens to use their mother tongue.
- Tüm vatandaşların anadillerini kullanabilmeleri mümkün olmalıdır.
- Thus, it would be needful to know two languages only, the mother tongue and the universal speech.
- Böylece sadece iki dil bilmek gerekecektir, anadil ve evrensel konuşma.
- The language is no longer being learned as the mother tongue by children in the home.
- Dil artık evde çocuklar tarafından anadil olarak öğrenilmiyor.
- Süleyman S. Terzioğlu is another author who discusses the mother tongue issue in his work.
- Süleyman S. Terzioğlu da eserinde anadil konusunu ele alan bir diğer yazardır.
- According to the CEFR the B2 represents upper-intermediate, C1 advanced and C2 mother tongue level.
- CEFR'ye göre B2 üst-orta, C1 ileri ve C2 anadil seviyesini temsil etmektedir.
- The majority of the Indians can speak English, Hindi, and one mother tongue.
- Hintlilerin çoğunluğu İngilizce, Hintçe ve bir anadil konuşabilmektedir.
- According to the CEFR the B2 represents upper-intermediate, C1 advanced and C2 mother tongue level.
- CEFR'ye göre B2 orta üstü, C1 ileri ve C2 anadil seviyesini temsil etmektedir.
- In terms of Mother Tongue, the Chinese language triumphs in first place, and Spanish comes in second.
- Anadil konusunda Çince birinci sırada, İspanyolca ise ikinci sırada yer almaktadır.
- Süleyman S. Terzioğlu is another author who discusses the mother tongue issue in his work.
- Süleyman S. Terzioğlu da anadil meselesini kitabına konu eden bir başka yazar.
- The Indo-European language is a language that is spoken in many parts of Spain and is used as a mother tongue in Andorra.
- Hint-Avrupa dili İspanya'nın birçok bölgesinde konuşulan ve Andorra'da anadil olarak kullanılan bir dildir.
- Punjabi has about 88 million mother tongue speakers all over the world.
- Pencapçanın tüm dünyada yaklaşık 88 milyon anadil konuşucusu vardır.
- I don't understand this phrase despite it being in my mother tongue.
- Benim anadilimde olmasına rağmen bu ifadeyi anlamıyorum.
- Translating helps us to know our mother tongue better.
- Tercüme yapmak anadilimizi daha iyi bilmemize yardım eder.
- English is my mother tongue.
- İngilizce benim anadilim.
- One should love one's mother tongue.
- İnsan anadilini sevmeli.
- Nearly everyone knows that my mother tongue is Turkish.
- Anadilimin Türkçe olduğunu neredeyse herkes bilir.
- The foreigner spoke Japanese as if it were her mother tongue.
- Yabancı, anadili gibi Japonca konuştu.
- Educators should respect learners' mother tongue.
- Eğitimciler öğrencilerin anadillerine saygı göstermelidir.
- Hungarian is my mother tongue.
- Macarca benim anadilimdir.
- I do not have a mother tongue.
- Benim bir anadilim yok.
- Who knows his own mother tongue perfectly?
- Kim kendi anadilini kusursuz bir biçimde bilir?
- French is my mother tongue.
- Fransızca benim anadilim.
- Who knows his own mother tongue perfectly?
- Kim kendi anadilini mükemmel bilir ki?
- I do not have a mother tongue.
- Benim anadilim yok.
- Translators do their best work when they translate into their mother tongue.
- Çevirmenler, anadillerine çeviri yaptıklarında en iyi işi yaparlar.
- Spanish is his mother tongue.
- İspanyolca onun anadili.
- Nearly everyone knows that my mother tongue is Turkish.
- Neredeyse herkes benim anadilimin Türkçe olduğunu biliyor.
- Translating helps us to know our mother tongue better.
- Çeviri yapmak anadilimizi daha iyi tanımamıza yardımcı olur.
- I do not have a mother tongue.
- Anadilim yok.
Show More (30)
|
