pacific - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
pacific pasifik n.
  • We are also considering further projects in the Balkans, Africa and South Pacific.
  • Ayrıca Balkanlar, Afrika ve Güney Pasifik'te başka projeler de düşünüyoruz.
  • We have approved the agreements with the African, Caribbean and Pacific States.
  • Afrika, Karayip ve Pasifik Ülkeleri ile yapılan anlaşmaları onayladık.
  • I went to the South Pacific for a summer of romantic adventure.
  • Romantik bir yaz macerası için Güney Pasifik'e gittim.
Show More (19)
pacific barışçıl adj.
  • They resolved their differences in a pacific manner.
  • Anlaşmazlıklarını barışçıl yollarla çözdüler.
Show More (-2)