1 |
packing |
paketleme |
n. |
|
- Tom sent Mary packing.
- Tom Mary'i paketlemeye gönderdi.
- I finished packing my boxes.
- Ben kutularımı paketlemeyi bitirdim.
- Could you give a me hand packing on Saturday?
- Cumartesi günü paketlemede bana yardım eder misiniz?
- I started packing.
- Paketlemeye başladım.
- I finished packing my boxes.
- Kutularımı paketlemeyi bitirdim.
Show More (2)
|
2 |
packing |
yoğun |
adj. |
|
- The European Council currently has far too packed an agenda, which the Heads of Government do not have time to prepare.
- AB Zirvesi'nin gündemi şu anda çok yoğun ve Hükümet Başkanlarının bu gündemi hazırlamak için zamanları yok.
- The European Council currently has far too packed an agenda, which the Heads of Government do not have time to prepare.
- Avrupa Konseyi'nin şu anda çok yoğun bir gündemi var ve Hükümet Başkanlarının bu gündemi hazırlamak için zamanları yok.
- On the one hand, we have a packed agenda for Tuesday and Wednesday.
- Bir yandan Salı ve Çarşamba günleri için yoğun bir gündemimiz mevcut.
Show More (0)
|
3 |
packing |
ambalaj |
n. |
|
- Tom sent Mary packing.
- Tom Mary'yi ambalajlamaya gönderdi.
- I kept packing.
- Ambalajlamaya devam ettim.
Show More (-1)
|