painstaking - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
painstaking zahmetli adj.
  • Admittedly, the negotiations with the Council and Commission were painstaking, but an outcome was reached.
  • Kabul etmek gerekir ki, Konsey ve Komisyon ile yapılan müzakereler zahmetli olmuş, ancak bir sonuca ulaşılmıştır.
  • I therefore, believe some humility was needed to accomplish this painstaking task.
  • Bu nedenle, bu zahmetli görevi yerine getirmek için biraz alçakgönüllülük gerektiğine inanıyorum.
Show More (-1)
painstaking özenli adj.
  • I therefore believe some humility was needed to accomplish this painstaking task.
  • Bu nedenle, bu özenli görevi yerine getirmek için biraz alçakgönüllülük gerektiğine inanıyorum.
Show More (-2)