passport - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
passport pasaport n.
  • They hold them in the forged passport section or wherever and they send them home.
  • Onları sahte pasaport bölümünde ya da herhangi bir yerde tutuyorlar ve evlerine gönderiyorlar.
  • Perhaps we ought to go and take another look, as only one in three of our American colleagues have a passport.
  • Belki de Amerikalı meslektaşlarımızın sadece üçte birinin pasaportu olduğu için gidip bir kez daha bakmalıyız.
  • Since at present, security checks are being made at airports anyway, it would be easy also to show your passport.
  • Halihazırda havaalanlarında zaten güvenlik kontrolleri yapıldığından, pasaportunuzu göstermek de kolay olacaktır.
Show More (302)