plaster - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
plaster alçı n.
  • Otherwise, I should have been at home with my leg in plaster.
  • Aksi takdirde evde bacağım alçıda olmalıydım.
  • On Christmas day, Tom still had his right leg in plaster.
  • Noel günü Tom'un sağ bacağı hâlâ alçıdaydı.
  • He saw a small plaster on her left knee.
  • Sol dizinde küçük bir alçı gördü.
Show More (0)
plaster sıva n.
  • Their job is to coat the walls with plaster.
  • Onların işi duvarları sıva ile örtmektir.
  • The walls are white plaster.
  • Duvarlar beyaz sıva.
  • Their job is to coat the walls with plaster.
  • Onların işi duvarları sıva ile kaplamaktır.
Show More (0)