punch - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
punch yumruk atmak v.
  • I got bored at the meeting and checked out until someone punched me in the arm.
  • Toplantıda sıkılmıştım ve birisi koluma yumruk atıncaya kadar dalmışım.
  • Tom said Mary punched him.
  • Tom, Mary'nin ona yumruk attığını söyledi.
  • I wish I hadn't punched Tom in the nose.
  • Keşke Tom'un burnuna yumruk atmasaydım.
Show More (53)
punch yumruklamak v.
  • Tom punched somebody.
  • Tom birini yumrukladı.
  • Tom punched me in the stomach.
  • Tom karnımı yumrukladı.
  • I want to punch him.
  • Onu yumruklamak istiyorum.
Show More (20)
punch yumruk n.
  • Tom punched me in the stomach.
  • Tom karnıma yumruk vurdu.
  • Tom got punched in the face.
  • Tom yüzüne yumruk yedi.
  • Tom got punched in the face.
  • Tom suratına yumruk yedi.
Show More (11)
punch delmek v.
  • Tom punched his time card.
  • Tom mesai kartını deldi.
  • Tom punched his time card.
  • Tom zaman kartını deldi.
Show More (-1)
punch meyveli kokteyl n.
  • Do you want another glass of fruit punch?
  • Bir bardak daha meyve kokteyli ister misin?
  • Do you want another glass of fruit punch?
  • Bir bardak daha meyve kokteyli ister misiniz?
Show More (-1)
punch vurmak v.
  • Tom punched Mary's arm lightly.
  • Tom, Mary'nin koluna hafifçe vurdu.
Show More (-2)
punch zımbalamak v.
  • The conductor forgot to punch my ticket.
  • Biletçi biletimi zımbalamayı unuttu.
Show More (-2)
punch punç n.
  • I offered her father a glass of punch.
  • Babasına bir bardak punç ikram ettim.
Show More (-2)