rail - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
rail demiryolu n.
  • The level of social regulation relating to road transport is notably low when compared to that for rail.
  • Karayolu taşımacılığına ilişkin sosyal düzenleme düzeyi, demiryoluna kıyasla oldukça düşüktür.
  • The rail network is also being improved.
  • Demiryolu şebekesi de iyileştirilmektedir.
  • Rail is a more sustainable means of transport, entailing fewer external costs than road transport.
  • Demiryolu, karayolu taşımacılığına göre daha az dış maliyet gerektiren daha sürdürülebilir bir ulaşım aracıdır.
Show More (83)
rail trabzan n.
  • He was leaning against the rail.
  • Trabzana yaslanmıştı.
  • He tried to grasp the rail.
  • Trabzanı tutmaya çalıştı.
Show More (-1)
rail parmaklık n.
  • Tom tied the horses to the rail.
  • Mary atları parmaklığa bağladı.
  • Tom was leaning against the rail.
  • Tom parmaklıklara yaslanmıştı.
Show More (-1)
rail ray n.
  • We are attempting to move more goods on to rails and boats.
  • Daha fazla malı raylara ve gemilere taşımaya çalışıyoruz.
Show More (-2)
rail korkuluk n.
  • Hold on to the rail.
  • Korkuluğa tutun.
Show More (-2)
rail tırabzan n.
  • Hold on to the rail.
  • Tırabzana tutun.
Show More (-2)