|
- In particular, medicines that do not wash through the surface of the leaves can be applied before the rainy season.
- Özellikle yaprak yüzeyinden yıkanmayan ilaçlar yağmurlu dönem öncesi uygulanabilir.
- What's your favorite thing to do on a rainy day?
- Yağmurlu bir günde yapmayı en çok sevdiğin şey nedir?
- It's sort of a rainy day.
- Yağmurlu bir gün sayılır.
- The day when I met you was rainy and cold.
- Seninle karşılaştığım gün, yağmurlu ve soğuktu.
- It was rainy that day.
- O gün yağmurluydu.
- The weather is rainy.
- Hava yağmurlu.
- Monday will likely be a rainy day.
- Pazartesi muhtemelen yağmurlu bir gün olacak.
- The weather remained rainy.
- Hava yağmurlu kaldı.
- She is often late for school on a rainy day.
- O yağmurlu bir günde okula sık sık geç kalır.
- The day she started for Paris was rainy.
- Onun, Paris'e hareket ettiği gün yağmurlu idi.
- There is no telling when the rainy season will be over.
- Yağmurlu sezonun ne zaman biteceğini tahmin etmek mümkün değil.
- The weather being rainy, the baseball game was cancelled.
- Hava yağmurlu olduğu için beyzbol maçı iptal edildi.
- He said that he was afraid it would be rainy.
- Yağmurlu olmasından korktuğunu söyledi.
- Is it rainy?
- Yağmurlu mu?
- It was a rainy day.
- Yağmurlu bir gündü.
- It was rainy yesterday.
- Dün hava yağmurluydu.
- It's rainy and icky here in Boston.
- Burada Boston'da hava yağmurlu ve berbat.
- It's really rainy here.
- Burası gerçekten yağmurlu.
- Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.
- Kurak bir ülkeden yağmurlu Avrupa'ya su ihraç etmek tamamen aptallıktır.
- It is windy and very rainy today.
- Bugün hava rüzgarlı ve çok yağmurlu.
- It looks rainy.
- Yağmurlu görünüyor.
- The day when we first met was a rainy day.
- İlk tanıştığımız gün yağmurlu bir gündü.
- Banks will try to lend you an umbrella on a sunny day, but they will turn their backs on a rainy day.
- Bankalar güneşli bir günde size bir şemsiye ödünç vermeye çalışacaktır, ancak yağmurlu bir günde sırtlarını döneceklerdir.
- Monday will be a rainy day.
- Pazartesi yağmurlu bir gün olacak.
- The day when I met you was rainy and cold.
- Seninle tanıştığım gün yağmurlu ve soğuktu.
- The best bet on a rainy day is to remain indoors.
- Yağmurlu bir günde en iyisi evde kalmaktır.
- The day when we first met was a rainy day.
- İlk karşılaştığımız gün yağmurlu bir gündü.
- After a rainy morning the clouds were suddenly parted and a double rainbow appeared in the sky.
- Yağmurlu bir sabahın ardından bulutlar aniden dağıldı ve gökyüzünde çifte gökkuşağı belirdi.
- The best bet on a rainy day is to remain indoors.
- Yağmurlu bir günde yapılacak en iyi şey içeride kalmaktır.
- The preceding month was very rainy.
- Önceki ay çok yağmurluydu.
- Election day was cold and rainy.
- Seçim günü soğuk ve yağmurluydu.
- It's rainy and icky here in Boston.
- Boston'da hava yağmurlu ve iğrenç.
- We're having a rainy spell.
- Yağmurlu bir dönem geçiriyoruz.
- The weather was warm but rainy.
- Hava sıcaktı ama yağmurluydu.
- The accident happened on a rainy day.
- Kaza yağmurlu bir günde oldu.
- It was sunny when we arrived, but rainy when we left.
- Geldiğimizde hava güneşliydi ama gittiğimizde yağmurluydu.
- Since it's not the rainy season, there's no need for an umbrella.
- Yağmurlu sezon olmadığı için bir şemsiyeye gerek yok.
- The day she started for Paris was rainy.
- Paris'e doğru yola çıktığı gün yağmurluydu.
- It's a rainy day, so we can't play outside.
- Hava yağmurlu, bu yüzden dışarıda oynayamayız.
- Banks will try to lend you an umbrella on a sunny day, but they will turn their backs on a rainy day.
- Bankalar güneşli bir günde sana bir şemsiye vermeye çalışırlar ama yağmurlu bir günde sırtlarını dönerler.
- This area will continue to be rainy.
- Bu bölge yağmurlu olmaya devam edecek.
- The weather was rainy.
- Hava yağmurluydu.
- This is a rainy day.
- Bu yağmurlu bir gün.
- She is often late for school on a rainy day.
- Yağmurlu bir günde genellikle okula geç kalır.
- Rice is grown in rainy regions.
- Pirinç yağmurlu bölgelerde yetiştirilir.
- The first two days of my trip were rainy.
- Seyahatimin ilk iki günü yağmurluydu.
- It's sort of a rainy day.
- Yağmurlu bir gün.
- It's a rainy day.
- Yağmurlu bir gün.
- This September was very rainy.
- Bu Eylül çok yağmurluydu.
- Monday was a rainy day.
- Pazartesi yağmurlu bir gündü.
- It's a rainy day, so we can't play outside.
- Yağmurlu bir gün, bu yüzden dışarıda oynayamayız.
- It is wise to provide against a rainy day.
- Yağmurlu bir güne karşı önlem almak akıllıca olur.
- Was it rainy in London?
- Londra'da hava yağmurlu muydu?
- Millions long for immortality who do not know what to do with themselves on a rainy Sunday afternoon.
- Yağmurlu bir Pazar öğleden sonrasında ne yapacağını bilmeyen milyonlar ölümsüzlüğü arzuluyor.
- The last few days have been very rainy.
- Son birkaç gün çok yağmurlu geçti.
- It's a rainy day.
- Bugün yağmurlu bir gün.
- The weather being rainy, the baseball game was cancelled.
- Hava yağmurlu olduğundan dolayı, beyzbol oyunu iptal edildi.
- It is windy and very rainy today.
- Bugün rüzgarlı ve aşırı yağmurlu.
- Banks will try to lend you an umbrella on a sunny day, but they will turn their backs on a rainy day.
- Bankalar güneşli bir günde şemsiye ödünç vermeye çalışırlar ama yağmurlu bir günde sırtlarını dönerler.
- It's really rainy here.
- Burası gerçekten yağmurludur.
- This is a rainy day.
- Bugün yağmurlu bir gün.
Show More (58)
|
|
- In particular, medicines that do not wash through the surface of the leaves can be applied before the rainy season.
- Özellikle yaprak yüzeyini yıkamayan ilaçlar yağışlı mevsim öncesinde uygulanabilir.
- I wonder when the rainy season will end.
- Yağışlı sezonun ne zaman biteceğini merak ediyorum.
- This area will continue to be rainy.
- Bu bölge yağışlı olmaya devam edecek.
- The rainy season has begun.
- Yağışlı mevsim başladı.
- Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.
- Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.
- Monday will be a rainy day.
- Pazartesi yağışlı bir gün olacak.
- The rainy season will be over in another two weeks or so.
- Yağışlı mevsim iki hafta sonra falan biter.
- Is it rainy?
- Hava yağışlı mı?
- This rainy season brings a lot of destruction.
- Bu yağışlı sezon çok tahrip getiriyor.
- Rainy season begins in June.
- Yağışlı mevsim haziranda başlar.
- When will the rainy season be over?
- Yağışlı sezon ne zaman bitecek?
- It was sunny when we arrived, but rainy when we left.
- Biz vardığımızda güneşliydi fakat ayrıldığımızda yağışlıydı.
- If it is rainy tomorrow, the game will be put off.
- Yarın yağışlı olursa maç ertelenir.
- Was it rainy in London?
- Londra'da hava yağışlı mıydı?
- He said that he was afraid it would be rainy.
- O, yağışlı olacağından korktuğunu söyledi.
- In Japan, it rains quite a bit during our rainy season which is from mid-June until mid-July.
- Japonya'da yağış mevsimi boyunca Haziran ayı ortalarından Temmuz ortasına kadar sık sık yağmur yağar.
- It seems that the rainy season is over at last.
- Yağış mevsimi nihayet bitti gibi görünüyor.
- It looks rainy.
- Yağışlı görünüyor.
- It was during the rainy season three years ago that Tom first met Mary.
- Tom Mary ile üç yıl önce yağışlı bir mevsim sırasında ilk kez karşılaştı.
- The rainy season begins in June.
- Yağışlı sezon haziran ayında başlar.
- I wish the rainy season would end soon.
- Keşke yağışlı sezon yakında sona erse.
- Election day was cold and rainy.
- Seçim günü soğuk ve yağışlıydı.
- It seems that the rainy season is finally over.
- Görünüşe göre yağışlı mevsim sonunda bitti.
- When does the rainy season in Japan begin?
- Japonya'da yağışlı sezon ne zaman başlar?
- It's the rainy season in Japan right now.
- Şu an Japonya'da yağışlı sezon.
- The rainy season is near at hand.
- Yağışlı sezon yakın.
- Rice is grown in rainy regions.
- Pirinç yağışlı bölgelerde yetiştirilir.
- The last few days have been very rainy.
- Son birkaç gündür çok yağışlıydı.
- The weather was warm but rainy.
- Hava sıcaktı ama yağışlıydı.
- In Japan, the rainy season usually begins in June.
- Japonya'da yağışlı mevsim genellikle haziran ayında başlar.
Show More (27)
|