|
- The referee was the Secretary-General of the UN, Kofi Annan.
- Hakem, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'dı.
- I was the referee that evening.
- Ben o akşam hakemdim.
- Tom is a very experienced referee.
- Tom çok tecrübeli bir hakem.
- A fussy referee can ruin a bout.
- Telaşlı bir hakem maçı mahvedebilir.
- Tom is a referee.
- Tom bir hakem.
- The referee sent Tom off for unsportsmanlike behaviour.
- Hakem sportmenlik dışı davranışı nedeniyle Tom'u gönderdi.
- The referee showed him the yellow card.
- Hakem ona sarı kartı gösterdi.
- The referee sent Tom off for unsportsmanlike behaviour.
- Hakem Tom'u sportmenlik dışı davranışından dolayı oyundan attı.
- The referee showed him the yellow card.
- Hakem ona sarı kart gösterdi.
- A referee must be fair to both teams.
- Bir hakem iki takıma da adil olmalıdır.
- When the goalkeeper touched the ball, the referee awarded the other team a corner kick.
- Kaleci topa dokunduğunda, hakem diğer takıma bir köşe vuruşu verdi.
- How many referees are there in a soccer game?
- Bir futbol maçında kaç tane hakem vardır?
- The hockey referee intervened to stop the fight.
- Hokey hakemi kavgayı durdurmak için araya girdi.
- A referee should not favor either side.
- Hakem iki tarafı da kayırmamalıdır.
- A referee should not favor either side.
- Hakem her iki tarafı da desteklememelidir.
- A fussy referee can ruin a bout.
- Detaycı bir hakem maçı bozabilir.
- How many referees are there in a soccer game?
- Bir futbol maçında kaç hakem vardır?
- Tom is a very experienced referee.
- Tom çok deneyimli bir hakemdir.
- When the goalkeeper touched the ball, the referee awarded the other team a corner kick.
- Kaleci topa dokunduğunda hakem diğer takıma bir köşe vuruşu verdi.
- The player attacked the referee.
- Oyuncu hakeme saldırdı.
- Tom called the referee an idiot.
- Tom hakeme aptal dedi.
- The referee blew his whistle to end the match.
- Hakem maçı bitirmek için düdüğünü çaldı.
- A referee must be fair to both teams.
- Hakem iki takıma da adil davranmalı.
- Tom is an experienced referee.
- Tom deneyimli bir hakem.
- The referee stopped the fight.
- Hakem dövüşü durdurdu.
- Tom was one of the referees.
- Tom hakemlerden biriydi.
- The referee suspended the game.
- Hakem oyunu durdurdu.
- If you touch the ball with your hands, the referee will call a foul.
- Topa elle dokunursanız hakem faul verir.
- The referee made the right decision.
- Hakem doğru kararı verdi.
- I'm a referee.
- Ben bir hakemim.
- Tom is an experienced referee.
- Tom deneyimli bir hakemdir.
- The football club has a zero tolerance policy on referee abuse.
- Futbol kulübünün hakem tacizine karşı sıfır tolerans politikası var.
- The referee stopped the fight.
- Hakem kavgayı durdurdu.
- The referee made the right decision.
- Hakem doğru karar verdi.
- If you touch the ball with your hands, the referee will call a foul.
- Eğer topa ellerinle dokunursan, hakem faul çalacaktır.
- The referee made a bad call.
- Hakem kötü bir karar verdi.
- The referee made a bad call.
- Hakem yanlış karar verdi.
- The referee blew his whistle.
- Hakem düdüğünü çaldı.
- I was the referee that evening.
- O akşam hakem bendim.
- The football club has a zero tolerance policy on referee abuse.
- Futbol kulübünün hakem hatası konusunda sıfır tolerans politikası vardır.
Show More (38)
|
