retire - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
retire emekli olmak v.
  • They provide for workers when they retire.
  • Emekli olduklarında işçilerin geçimini sağlıyorlar.
  • In my own country, projections are that more and more elderly people are moving to rural areas to retire.
  • Kendi ülkemde giderek daha fazla sayıda yaşlı insanın emekli olmak için kırsal bölgelere taşınacağı tahmin ediliyor.
  • In France today, 40% of people retiring receive less than EUR 1000 per month.
  • Bugün Fransa'da emekli olan insanların %40'ı ayda 1000 Euro'dan az maaş almaktadır.
Show More (304)
retire çekilmek v.
  • The troops were retired from the front lines.
  • Askerler cepheden çekildi.
  • The troops were retired from the front lines.
  • Birlikler cephe hatlarından çekildiler.
  • He retired to his own room after supper.
  • Akşam yemeğinden sonra kendi odasına çekilirdi.
Show More (4)
retire emekliye ayrılmak v.
  • A farewell party was held for the executive who was retiring.
  • Emekliye ayrılan yönetici için bir veda partisi düzenlendi.
  • I'm retiring in October.
  • Ekim ayında emekliye ayrılıyorum.
  • Tom could be retired by now.
  • Tom şu ana kadar emekliye ayrılabilirdi.
Show More (2)
retire emekli etmek v.
  • Tom won't like being retired.
  • Tom emekli edilmekten hoşlanmayacak.
  • Tom was forced to retire.
  • Tom zorla emekli edildi.
Show More (-1)
retire ayrılmak (iş) v.
  • Old, unusable ships need to retire.
  • Eski, kullanılamaz durumdaki gemilerin hurdaya ayrılması gerekiyor.
Show More (-2)
retire gitmek v.
  • We retire at eleven o'clock.
  • Biz saat on birde yaymaya gideriz.
Show More (-2)
retire görevden ayrılmak v.
  • Such a judge should retire from his job before retirement age.
  • Böyle bir yargıç emeklilik yaşından önce görevinden ayrılmalı.
Show More (-2)