review - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
review gözden geçirmek v.
  • They will review the court's decision next week.
  • Mahkeme kararını önümüzdeki hafta gözden geçirecekler.
  • In his next article, the journalist will review the major events of the past year.
  • Gazeteci bir sonraki makalesinde geçtiğimiz yılın önemli olaylarını gözden geçirecek.
  • Review existing regulation of the e-economy and cut drastically whatever burdens small businesses.
  • E-ekonomiye ilişkin mevcut düzenlemeleri gözden geçirin ve küçük işletmelere yük getiren unsurları büyük ölçüde azaltın.
Show More (178)
review gözden geçirme n.
  • The university hired a consultant to conduct a review of their policies.
  • Üniversite, politikalarını gözden geçirmesi için bir danışman tutmuştur.
  • The Commission made this subject a key element of its mid-term review proposals.
  • Komisyon bu konuyu orta vadeli gözden geçirme önerilerinin kilit unsurlarından biri haline getirdi.
  • The interim review of the agricultural policy has to be presented.
  • Tarım politikasına ilişkin ara dönem gözden geçirme raporunun sunulması gerekmektedir.
Show More (57)
review inceleme n.
  • The textbook was sent to the university's press for review.
  • Ders kitabı, incelenmek üzere üniversite basınına gönderilmiştir.
  • This issue has come up under the Temporary Committee on Foot-and-Mouth Disease review.
  • Bu konu Şap Hastalığı Geçici Komitesi'nin incelemesi altında gündeme geldi.
  • I look forward to the review which is to be carried out, as I know that such measures are insufficient.
  • Bu tür önlemlerin yetersiz olduğunu bildiğim için, yapılacak incelemeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Show More (31)
review incelemek v.
  • The result of the review carried out in 2001 is encouraging.
  • 2001'de gerçekleştirilen incelemenin sonuçları cesaret vericidir.
  • That is one of the issues which will be addressed in the proposed review.
  • Önerilen incelemede ele alınacak konulardan biri de budur.
  • It is an exciting time, and I look forward to the review returning for second reading.
  • Heyecan verici bir dönemden geçiyoruz ve ikinci okuma için incelemenin geri dönmesini sabırsızlıkla bekliyorum.
Show More (11)
review eleştiri n.
  • The book received mixed reviews.
  • Kitap karışık eleştiriler aldı.
  • A favorable review of your play will appear in the next issue.
  • Gelecek sayıda, oyununuzla ilgili olumlu bir eleştiri yer alacak.
  • The film received mixed reviews.
  • Film karışık eleştiriler aldı.
Show More (5)
review yorum n.
  • Please check out these and his other reviews.
  • Lütfen bu ve diğer yorumlarına göz atın.
  • Many consumer reviews on Amazon are fake.
  • Amazon'daki birçok tüketici yorumu sahtedir.
  • Many of the user reviews on Amazon are fake.
  • Amazon'daki kullanıcı yorumlarının çoğu sahte.
Show More (3)
review değerlendirme n.
  • In the relatively short time between the two summits, the Union completed a comprehensive review of the situation.
  • İki zirve arasındaki nispeten kısa sürede Birlik, kapsamlı bir durum değerlendirmesini tamamladı.
  • I would like to emphasise that point too in the mid-term review.
  • Ara dönem değerlendirmesinde de bu noktayı vurgulamak isterim.
  • The Commission makes an annual review of the progress made.
  • Komisyon, kaydedilen ilerlemenin yıllık değerlendirmesini yapar.
Show More (1)
review gözden geçirmek n.
  • The Commission hopes to finalise this review as soon as possible.
  • Komisyon bu gözden geçirmeyi mümkün olan en kısa sürede tamamlamayı ummaktadır.
  • I would also like to emphasise that enlargement should call for a major financial review.
  • Ayrıca genişlemenin büyük bir mali gözden geçirmeyi gerektirdiğini vurgulamak isterim.
Show More (-1)
review teftiş etmek v.
  • The general will review the soldiers at tomorrow's ceremony.
  • General yarınki törende askerleri teftiş edecek.
Show More (-2)
review değerlenme n.
  • The magazine published a review of the past decade in 2020.
  • Dergi 2020 yılında geçtiğimiz on yılın bir değerlendirmesini yayınladı.
Show More (-2)
review kitap eleştirisi yazmak v.
  • She writes book reviews for the newspaper.
  • Gazete için kitap eleştirileri yazıyor.
Show More (-2)
review (kitap vb.) eleştiri n.
  • The author was pleased with the newspaper's positive review of her new book.
  • Yazar, gazetenin yeni kitabı hakkındaki olumlu eleştirisinden hoşnut kaldı.
Show More (-2)
review göz atmak v.
  • Students should review their notes before an exam.
  • Öğrenciler sınavdan önce notlarına göz atmalıdır.
Show More (-2)
review teftiş n.
  • The officer announced it was time for the naval review.
  • Subay, donanma teftiş zamanının geldiğini duyurdu.
Show More (-2)
review yeniden gözden geçirme n.
  • We must, therefore, review our development policy again.
  • Bu nedenle kalkınma politikamızı yeniden gözden geçirmeliyiz.
Show More (-2)
review dergi n.
  • The latest issue of the Harvard Business Review came up with the same conclusion.
  • Harvard Business Review dergisinin son sayısında da aynı sonuca varılmıştır.
Show More (-2)
review revü n.
  • Please check out the website of Feminist Review Trust
  • Lütfen Feminist Review Trust'ın web sitesine göz atın
Show More (-2)
review yeniden incelemek v.
  • I reviewed the file.
  • Dosyayı yeniden inceledim.
Show More (-2)
review eleştirmek v.
  • The New York Times reviews her gallery all the time.
  • The New York Times onun galerisini her zaman eleştirir.
Show More (-2)