revolt - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
revolt isyan n.
  • In September 1999, a major prisoner revolt has been severely repressed.
  • Eylül 1999'da, büyük bir hapishane isyanı sert bir biçimde bastırılmıştır.
  • This situation has already provoked a number of prisoners' revolts, especially in 1996.
  • Bu durum, özellikle 1996 yılında, hapishanelerde bazı isyanlara yol açmıştır.
  • The military quashed the revolt within a matter of hours.
  • Ordu isyanı birkaç saat içinde bastırdı.
Show More (11)
revolt tiksinmek v.
  • In other words, people are either revolted or completely depressed by them.
  • Başka bir deyişle, insanlar bu durumdan ya tiksiniyor ya da tamamen depresyona giriyor.
Show More (-2)
revolt ayaklanma n.
  • A revolt broke out.
  • Bir ayaklanma patlak verdi.
Show More (-2)
revolt ayaklanmak v.
  • It will take a long time to suppress the revolt.
  • Ayaklanmayı bastırmak, uzun sürecek.
Show More (-2)
revolt iğrendirmek v.
  • The idea of having children is revolting to me.
  • Çocuk sahibi olma düşüncesi beni iğrendiriyor.
Show More (-2)